peaceful

  1. Adjective şiddet içermeyen
  2. Adjective sessiz, sakin, âsude, rahat.
    How peaceful it is in the country now. a peaceful day.
  3. Adjective barış+, sulh+, barış içinde, barış dönemine özgü.
  4. Adjective barışçı, barışsever, sulhperver, barış maksadıyla.
    peaceful nations. peaceful uses for nuclear energy.
  5. Adjective uysal, mülâyim, yumuşak başlı.
  6. Adjective kavgasız, şiddet ve zora baş vurmayan.
    to settle dispute by peaceful means.
uyuşmazlıkların barışçıl çözümü Noun, Law
atom enerjisinin barışçıl amaçlarla kullanılması
asayişi bozmayan toplantı Noun, Law
barışçıl toplantı Noun, Rights-Freedoms
barışçıl değişiklikler
barış içinde yer alan değişiklik
barışçıl değişiklikler Noun
barış içinde birarada yaşamak Verb
barış içinde birlikte yaşama
sulh ve sükûn içinde ölüm
sakin akşam
barışsever millet
barışcıl işgal
barışçıl işgal
barış niyetiyle bir ülkeye girme
barış niyetiyle bir memlekete girme
sükûn bozmadan grev gözcülüğü yapma
kavgasız geçen grev gözcülüğü
barış politikası Noun
barışçıl politika
barış tesisi
barışçıl çözüm Noun
atom enerjisinin barış amaçlarıyla kullanılması
atom enerjisinin barışçı barışçıl amaçlar için kullanılması
dış uzayın barışçıl kullanımı Noun, International Law
barış yoluyla
barışçıl toplantı özgürlüğü Noun, Rights-Freedoms
barışçıl toplanma hakkı Noun, Rights-Freedoms