Transitive Verb hak kazandırmak, hak/yetki/salâhiyet vermek. to be entitle = intitled to do something: bir şey
yapmaya hakkı/yetkisi olmak. Officers are entitle = intitled to travel first class. You are not entitle = intitled to say such a thing: Böyle bir şeyi söylemeye hakkınız yok.
Transitive Verb hitap etmek, belirli bir ad ve unvanla çağırmak, ad vermek/ takmak. entitle = intitled: adlı,
unvanlı. A poem entitle = intitled “Trees” . He entitle = intitled the book “Blue and Black”: Kitabına “Mavi ve Siyah” adını verdi.