errant

  1. Adjective maceraperest, serseri, macera peşinde koşan.
    an errant knight: macera arayan şövalye.
    She went
    to London to bring back her errant daughter.
  2. Adjective sapkın, sapık, doğru yoldan ayrılan, yanılan, hataya/dalâlete düşen.
    An errant husband is one who
    leaves his wife and chases other women.
  3. Adjective başıboş, kâh bir yönde kâh öbür yönde hareket eden/giden/esen, değişik yönlü, göçebe.
    an errant calf. an errant breeze.
gezici icra memuru (şerif tarafından görevlendirilen , mahkeme celplerini ve tebligatlarını muhataplarına veren kişi
serüvenci silahşor, Orta Çağda diyar diyar dolaşan şövalye.
şövalye ruhlu kişi
gezgin şövalye
göçebe oymaklar Noun