model

  1. Noun, Textile Industry manken
  2. Noun örnek, numune.
    This clause was a model for lucidity.
  3. Noun model.
    a model of a ship. Some car makers produce a new model every year.
  4. Noun kalıp.
  5. Noun resmi/heykeli yapılan kimse, model.
    a model for a statue.
  6. Noun model kadın/kız: elbise vb. modasını teşhir eden genç/cazip kadın, manken.
  7. Noun şekil, biçim.
    I want a dress like yours, for that model would suit me.
  8. Noun örnek kimse.
  9. Adjective örnek, numune, model (olan).
    a model house.
  10. Adjective örnek (tutulmaya lâyık), iyilik/mükemmeliyet vb. örneği.
  11. Verb örneğe göre yapmak.
  12. Verb biçimlendirmek, şekil/biçim vermek.
    In ancient times people modeled cooking pots in clay by hand.
  13. Verb modelini yapmak/çıkarmak.
    The little boy modeled a ship.
  14. Verb sergilemek, defile yapmak.
    to model dresses.
  15. Verb modellik/mankenlik yapmak.
    She was chosen to model a silk evening dress at the fashion show.
  16. Verb (resim) 3 boyutlu görünümü vermek.
Yapı Bilgi Modelleme Noun, Construction
modelleme Noun
modelleme Noun
1990 Ford arabasını yeni bir model ile takas etmek Verb
örnek
hızlandıran-çarpan modelı
yerleşme şekillerini bir semtin kent merkezine ulaşma olanaklarıyla semtin genişliği arasındaki farkların
avantajlarının ve sakıncalarının bir sonucu
kent kesimlerindeki yerleşme yerlerinin incelenmesinde kullanılan kuramsal örnek
davranış davranma örneği
davranış örneği
Bohr modeli Noun, Physics
yap-işlet-devret modeli Noun, Public Administration
iş modeli Noun, Management
veri modeli Information Technology
karar örneği
lüks model
talep tahmin modeli Noun, Competition Law
domar modeli
ekonomik model
ucuz model
lüks model
deneme örneği
ihracat modeli
moda modeli
yeni bir modele fiyat biçmek Verb
örnek mal: büyük mağazalarda müşteriye örnek olarak gösterilen ev eşyası. Noun
salon modeli, konsol : masaya değil doğrudan doğruya yere konulan büyük radyo/TV vb. Noun
uçak modeli
erotik model Noun, Photography
harrod modeli
proje işleyiş şeması Noun, Management
piyasa modeli
olgunluk modeli Management
mundel modeli
düzlem deformasyon modeli Noun, Construction
geçen yılın modası Noun
üretim modeli
gelir modeli Noun, Advertising
başkalarına örnek alınan kimse
maket
spor araba
standart model
tesadüfi değişkenlerin kullanıldığı taklit durum
(araba) seri model
normal tip
standart fabrikasyon
birinci model
faydalı model Noun
çalışan model
mostralık
(US) örnek kanun
anlaşma örneği
uçak modeli
iş mektubu örneği
örnek şehir
örnek topluluk
örnek konut
örnek girişim
örnek çiftlik
örnek ev
ideal koca
mektup örneği
mektup bu örneği
modelci
kendi nefsine hâkimiyet modeli
erdem örneği
ahlak numunesi
örnek almak, örneğe göre yapmak.
She modeled herself on her mother: Annesini kendine örnek alıyor.

The railway system is modeled on the successful plan used in other countries: Demiryolu sistemi, başka ülkelerde başarı ile uygulanan bir plâna göre yapıldı.
örnek fabrika
örnek işletme
moda salonu
örnek okul
örnek şehir
örnek almak, örneğe göre yapmak.
She modeled herself on her mother: Annesini kendine örnek alıyor.

The railway system is modeled on the successful plan used in other countries: Demiryolu sistemi, başka ülkelerde başarı ile uygulanan bir plâna göre yapıldı.
örnek atölye
heckscher-ohlın modeli
birşeyin maketini yapmak Verb
  1. Noun, Textile Industry pattern
  2. mock-up
  3. sample
  4. template
  5. type
  6. form
  7. norm
  8. examplar
  9. archetype
  10. mould
  11. make
  12. copy
  13. emblem
  14. sampler
  15. fashion plate
  16. former
  17. mannequin
  18. example
  19. paradigm
  20. templet
  21. standard
  22. specimen
  23. design
  24. mold
  25. exemplar
  26. maquette
as like as two peas
Bohr model Noun, Physics
experimental type
domar's model
plain strain model Noun, Construction
fashion plate
heckscher-ohlin model of trade
export model
model of self-control
fashion model
mundell model
maturity model Management
car line
market model
industrial design
demand estimation model Noun, Competition Law
flying model
model aircraft
production model
data model Information Technology
Building Information Modeling Noun, Construction
build-operate-transfer model Noun, Public Administration
stock model
uniform pattern
top- of-the-line model
working model
economic model
glamour model Noun, Photography
prototype
utility model Noun
initial form
dressing pattern
pattern
exclusive model
deluxe model
deluxe motel
elaborate design
registered pattern
standart pattern
standard pattern
standard model
registered design
diorama Noun
economy model
range of models
to style Verb
pattern and practice suit Noun
crackajack
housing prototype
to set an example Verb
to set an example Verb
pattern maker
product development cycle
pattern making
to trade in one's 1990 ford car to a new model Verb
to pattern something after something Verb
to pattern something on something Verb
standard car
new sort of car

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Resim, heykel vb