escape

  1. cızlam (argo)
  2. kaçış, kaçma, firar, kurtuluş.
    make one's escape: kaçıp kurtulmak.
    The thief jumped into a
    car and made his escape.
    There was no escape from the trap: Tuzaktan kurtulmak imkânsızdı.
    have a narrow escape: dar kurtulmak.
    a narrow escape: güç bela/kıl payı kurtuluş.
    a hairbreadth escape: kıl payı kurtulma.
    fire escape: yangın çıkışı/merdiveni.
  3. kaçış/firar yolu veya aracı.
  4. gerçekten uzaklaşma, cansıkıntısından kurtulma.
    to find an escape in mystery stories.
  5. Botany gürleşip gelişen/çabuk büyüyen bitki, azman/yabani bitki.
  6. gerçekten uzaklaştırıcı, hayalî.
    escape litterature.
  7. kaçamaklı, kaçış/kurtuluş sağlayan, sorumluluktan vb. kurtarıcı.
    an escape clause in a contract:
    sözleşmede bir yükümlülüğü kaldıran madde.
  8. kaçmak, firar etmek.
    The prisoners have escaped. We escaped from/out of burning house.
  9. kurtulmak, paçayı kurtarmak.
    escape death: ölümden kurtulmak.
    He narrowly (= only just) escaped
    being drowned: Boğulmaktan dar kurtuldu (Az kalsın boğuluyordu.).
    to go south to escape the hard winter: şiddetli kıştan kurtulmak için güneye gitmek.
  10. atlatmak, sıyrılmak, yakayı kurtarmak.
    He thinks he will never escape hard work.
  11. Botany gürleşmek, gelişmek, çabuk büyümek/yayılmak.
  12. (gözünden/dikkatinden) kaçmak.
    No details escape him. Nothing escaped his attention.
  13. hatırından çıkmak, unutmak, hatırlayamamak.
    I'm afraid your name escaped me. I knew his face, but his name escaped me.
  14. sakınmak, kaçınmak.
  15. ağzından kaç(ır)mak, istemeden söylemek.
    A cry escaped her lips. A whistle of surprise escaped him.

    Not a word escaped him: (a) Ağzından bir söz çıkmadı. (b) Bir kelime kaçırmadı.
  16. (hafızadan) silinmek/kaybolmak/uzaklaşmak, unutulmak.
    Al remembrances of him had escaped from her mind.
paçasını zor kurtarmak Verb
postu kurtarmak, canını zor kurtarmak.
firar etmek Verb
kaçmak Verb
hapisten fiilen kaçış
hava kaçağı
kaçış teşebbüsü
kaçma girişimi
paçayı zor kurtarma
birinin kaçmasına göz yummak Verb
hâlâ hapiste olmasına karşın kanunun izin verdiğinden daha çok serbestlik tanındığında mahpusun kaçması
yangın merdiveni. Noun
önceden öğrenip birinin kaçma planını boşa çıkarmak Verb
kılpayı kurtulma
paçasını zor kurtarmak Verb
paçasını zor kurtarmak Verb
kaçırtmak Verb
kaçırmak Verb
kılpayı kurtulma
zor kaçmak Verb
kaçış olanağı olmamak Verb
hapishaneden firar
hapishaneden kaçma
gardiyanlarla anlaşarak hapisten kaçma
kaçış yolu
sınırı geçerek kaçmak Verb
kaçmaya yardım eden kişi
bucak bucak kaçmak Verb
(hapis vb.'den) kaçmakta usta kimse.
firar girişimi
kılpayı paçayı kurtarmak Verb
kaçış karakteri
kaçan karakter
belirli koşullar altında taraflardan birinin sözleşmede yer alan yükümlülüklerden kurtulması veya sözleşme
ile bağlantısının kalkması klozu
bir sözleşmede
fesih şartı
emniyet musluğu.
kıl payı ile ölümden kurtulmak Verb
kıl payı ölümden kurtulmak Verb
ölümden kıl payı kurtulmak Verb
göze çarpmaktan kaçmak Verb
hapisten kaçmak Verb
sızıntı bulucu
boşaltma borusu
kaçmak Verb
ekmek Verb
vartayı atlatmak Verb
yer çekiminden kurtulmak Verb
fezaya kaçmak Verb
hapisten firar
hapisten kaçma
hapishaneden kaçmak Verb
hapisten kaçmak Verb
sorunlardan kaçmak Verb
batan gemiden kurtulma
sızmak.
Some gas is escaping from the pipe.
(denizaltından) kurtulma düzeni.
çıkış deliği.
hafif atlatmak Verb
kaçınma düzeneği: hoşa gitmeyen gerçeklerden ve sorumluluktan kaçma, tatlı hülyalara kapılma.
dikkatten kaçmak Verb
gözden kaçmak Verb
gözlenememek Verb
mahpusun kaçışı
bir mahpusun kaçışı
sızma, sızıntı.
There is an escape of gas somewhere: Bir yerden benzin sızıyor.
unutulmak Verb
rücû etme süresi
boşaltma borusu
hapisten kaçmak Verb
cezadan kurtulmak Verb
kovuşturmadan paçasını kurtarmak Verb
kaçış yolu
aklından çıkmak Verb
para ödemeden kaçmak Verb
kaçış tuşu dizisi Information Technology
tehlike ânında maden ocağından kaçma şaftı veya çıkış yeri.
tehlike durumunda çıkış
aklından çıkmak Verb
korunmak Verb
kaçmaktan sanık
ağ gözünden kaçmak Verb
kapağı atmak Verb
kaçış yolu
özellikle makine dairesi
şaft yolu ile geminin en alt yerlerinde tehlike anında kurtulabilmek için bir adam çıkabilecek büyüklükte yapılmış merdivenli yol
tünel
emniyet valfı.
kurtuluş hızı: bir roketin yerçekimi etkisinden kurtulması için gerekli minimum hız.
borç nedeniyle hapsedildikten sonra kaçan şahsın borç ödeninceye dek mahpus bulundurulmak üzere yakalanması
için İngiltere'nin her mahallinde görevli
ticari tutuklama emri
(Br) yakalama müzekkeresi
bir maden ocağından dışarı çıkış yolu
paçayı/postu kurtarmak, tehlikeyi atlatmak/savuşturmak.
az kalsın canından olmak Verb
yara almadan kaçmak Verb
bir gaz kaçağını bulmak Verb
yangın merdiveni Noun, Architecture
yangın kaçış yolu Noun, Occupational Safety
yakayı kurtarmak Verb
ölümden kıl payı kurtulmak Verb
denizaltı serbest çıkış kulesi Noun, Maritime Traffic