explosive

English-Turkish Translation

  1. Noun patlayıcı madde
  2. Noun, Chemistry patlayıcı
  3. patlayıcı.
    Gunpowder is explosive.
  4. ânî feveran eden, çabuk parlayan.
    The old man had an explosive temper.
  5. hızla büyüyen/genişleyen, kontrol edilemez hal alan.
    an explosive situation.
  6. patlayıcı madde, infilâk maddesi.
  7. Phonetics dış patlamalı.
    The consonnants p, b, t, d, k are explosive.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

Convention on the Marking of Plastic Explosives for the Purpose of Detection
Plastik Patlayıcıların Tespit Edilmesi Amacıyla İşaretlenmesi Hakkında Sözleşme Proper Name, International Law
A-4 explosive
A-4 tipi patlayıcı Noun, Military
booby-trapped explosive
tuzaklanmış patlayıcı Noun
fulminating explosive
patlayıcı
high explosive
kuvvetli patlayıcı madde (dinamit vb.).
higher-explosive: kuvvetli patlayıcı. Noun
low explosive
hafif/yavaş patlayıcı madde. Noun
mine (an explosive
mayın Military
nuclear explosive
nükleer patlayıcı
permissible explosive
nizami patlayıcı madde
plastic explosive
patlayıcı
explosive and dangerous articles
patlayıcı ve tehlikeli maddeler Noun
explosive belt
patlayıcı kemer Noun
explosive charge
patlama dolgusu
explosive charge
patlayıcı dolgu
explosive effect
patlama tesiri
explosive for civil use
sivil amaçlı patlayıcılar
explosive force
patlama kuvveti
explosive fuse
dinamit kapsülü
explosive fuse
kapsül
explosive hazard
patlama tehlikesi
explosive material
patlayıcı madde
explosive power
patlayıcı kuvvet Noun, Sports
explosive substance
patlayıcı
improvised explosive device
el yapımı patlayıcı (EYP) Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database