farout

English-Turkish Translation

  1. Adjective alışılmamış, acayip, garip.
    far-out = farout ideas/clothes/people.
  2. Adjective müfrit, cezrî.
  3. Adjective gizli, batinî, hafi, derin, müphem, muğlâk.
  4. Adjective (sanatta) deneme mehiyetinde, cür'etkâr, atılımlı, zamanından çok ileri, ileri görüşlü.
  5. Adjective çok iyi, fevkalâde.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

far out
(a) âlâ, mükemmel, (b) üstün, çok ileri.
His taste in art is far out: Sanat zevki çok üstündür.
far-out
alışılmamış, acayip, garip.
far-out = farout ideas/clothes/people. Adjective
far-out
müfrit, cezrî. Adjective
far-out
gizli, batinî, hafi, derin, müphem, muğlâk. Adjective
far-out
(sanatta) deneme mehiyetinde, cür'etkâr, atılımlı, zamanından çok ileri, ileri görüşlü. Adjective
far-out
çok iyi, fevkalâde. Adjective
far-out
acayiplik, gariplik, gizlilik, müphemlik; cür'et, atılım.
English-Turkish phrases from Zargan's own database