coin

English-Turkish Translation

  1. Noun sikke
  2. (madenî) para, sikke, ufak para.
    false coin: kalp/sahte para/şey.
  3. köşe, açı, köşetaşı.
  4. para bas(tır)mak, sikke/para kesmek.
    The mint is coining pennies. The mint coins copper into pennies.
  5. (sözcük) icat etmek/bulmak/uydurmak.
    to coin words/a phrase. Who coined that word?
  6. kalp para basmak, kalpazanlık yapmak.
  7. para atılarak işleyen.
    a coin laundry.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

abrasion of a coin
madeni paranın aşınması
adjust a coin
sikkeye tam ağırlığını vermek Verb
adjust a coin
bir sikkeye tam ağırlığını vermek Verb
adulterated coin
sahte para
bad coin
sahte para
base coin
(Br) sahte para
base coin
(US) kıymetsiz madenler karışımından yapılmış para
base coin
(Br) kalp para
battered coin
sakatlanmış sikke
common coin
kullanılan para
common coin
geçerli para
copper coin
bakır para
counterfeit coin
sahte para basmak Verb
counterfeit coin
sahte madeni para
debased coin
ayarı bozulmuş sikke
defaced coin
aşınmış para
defaced coin
resmi silinmiş sikke
defacing coin
biçimi bozulmuş madeni para
defacing coin
tağşiş edilmiş
delivery of coin
yabancı paraların teslim edilmesi
detrited coin
aşınmış madeni para
detrited coin
aşınmış para
divisional coin
bozukluk
face of a coin
paranın tuğra tarafı
fake coin
kalp para
false coin
kalp para
false coin
sahte para
false coin
sahte para basma
fleur de coin
pırıl pırıl, yeni darphaneden çıkmış gibi (madenî para). Adjective
flip a coin
yazı tura atmak Verb
fractional coin
bozuk para
fractional coin
bozukluk
full weight coin
tam ayar madeni para
genuine coin
kalp olmayan para
get off false coin
sahte para sürmek Verb
gold coin
altın sikke
gold coin
sarıkız
home coin
memleket parası
legal coin
kanuni ödeme vasıtası Noun
minor coin
(US) ufak para (5 sent'lik
pass the coin
parayı tedavüle sokmak Verb
pay one in his own coin
misilleme yapmak, aynı şekilde karşılık vermek, misli ile mukabele etmek.
pay someone back in his own coin
birine aynıyla karşılık vermek Verb
pay someone back in his own coin
aynı şekilde karşılık vermek Verb
pay someone in his own coin
birine aynıyla karşılık vermek Verb
proof coin
madeni para ayarı
rate a coin
sikkeye değer koymak Verb
rate a coin
bir sikkenin değerini saptamak Verb
ready coin
nakit
ready coin
hazır para
repay someone in the same coin
birine misli ile karşılık vermek Verb
reverse of a coin
bir madeni paranın tersi
ring a coin
bir madeni paranın kalp olup olmadığını denemek Verb
sandwich coin
kaplama (madenî) para, yüzleri başka bir madenle kaplanmış para.
silver coin
gümüş sikke
small coin
ufak para
spin a coin
bir madeni paranın kalp olup olmadığını kontrol etmek Verb
spurious coin
sahte para
standard coin
alaşımı kanunen onaylanmış madeni para
standard coin
kanuni para
standard weight coin
kanuni ağırlıkta sikke
subsidiary coin
gerçek değeri itibarî değerinden düşük para.
tender coin
kanuni para
the other side of the coin
madalyonun öbür yüzü Noun
the other side of the coin
madalyonun diğer yüzü Noun
the other side of the coin
madalyonun öteki yüzü Noun
token coin
token ile ayni anlama gelir. jeton.
worn coin
silinmiş para
worn coin
yıpranmış sikke
coin (the) money (in)
kısa zamanda zengin olmak, vurgunu vurmak, başarmak.
coin again
paraları yeniden basmak Verb
coin and bullion
sikke ve külçe
coin base money
sahte para basmak Verb
coin box
kumbaralı telefon. Noun
coin box
para ile işleyen makinenin kilitli para kumbarası. Noun
coin changer
para bozan
coin circulation
toplumdaki metal paranın adedi ve değeri
coin collection
sikke koleksiyonu
coin collection
para koleksiyonu
coin money
sikke basmak Verb
coin money
para basmak Verb
coin new words
yeni sözcükler icat etmek Verb
coin of money
para basma
coin of the realm
legal tender
coin slot
jeton atma deliği
coin stamper
soğuk damga
coin television
jetonla çalışan televizyon
coin value
sikkenin basıldığındaki değeri
coin weight
sikke ağırlığı
debasement of coin (age)
içindeki gümüş veya altın miktarı azaltılmış madeni para
foist a bad coin on sb
sahte parayı birine yutturmak Verb
insert a coin in a slot machine
kumar makinesine para atmak Verb
note and coin circulation
tedavüldeki kâğıt ve madeni para
palm off a bad coin on sb
birine kalp parayı yutturmak Verb
pay in coin of realm
nakden ödemek.
slip a coin into the waiter's hand
garsonun eline para sıkıştırmak Verb
test a coin for weight
bir sikkenin ağırlığını kontrol etmek Verb
thrust a coin into a beggar's hand
bir dilencinin eline para atmak Verb
to coin money
para kazanmak Verb
toss a coin to a beggar
bir dilenciye para atmak Verb
treasury coin issue
hazinece çıkarılan madeni para
English-Turkish phrases from Zargan's own database