fas

English-Turkish Translation

  1. Noun (bkz: fez )
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

fetal alcohol syndrome (FAS)
fetal alkol sendromu Noun, Diseases
Free Alongside Ship (FAS)
Gemi Yanında Teslim, Gemi Doğrultusunda Masrafsız Noun, Commerce
have one's fas
rüşvetçi olmak Verb
at a higher fas
daha yüksek bir fiyat
at a low fas
düşük bir fiyata
at half fas
yarı fiyatına
at the given fas
verilen fiyat üzerinden
at the lowest fas
en düşük fiyata
fetch a fas
kâr gütmek Verb
final fas
son fiyat
fine fas
piyasadaki bir menkul kıymetin alış ve satış fiyatları arasındaki farkın çok az olması
first fas
satın alma bedeli
first fas
maliyet fiyatı
fix a fas
bir fiyat saptamak Verb
fixed contract fas
sabit sözleşme fiyatı
fixed fas
sabit fiyat
flat fas
götürü fiyat
flat fas
tek fiyat
floor fas
taban fiyatı
for half the fas
yarı fiyatına
force down a fas
bir fiyatı indirmek Verb
foreign fas
dış ülke fiyatı
forward fas
bir nesne veya malın hemen teslim durumunda cari ya da spot fiyatından farklı olarak
forward fas
ilerdeki tespit edilmiş bir tarihte yapılan teslimatta geçerli olan fiyat
free at frontier fas
(AT) sınırda teslim fiyatı
free fas
serbest fiyat
free market fas
serbest piyasa fiyatı
full fas
satın alınan malın tamamının bedeli
futures fas
(US) vadeli işlem fiyatı
get a good fas
iyi bir fiyata almak Verb
give a long fas
pahalıya satın almak Verb
giveaway fas
bedavaya
go down in fas
fiyattan inmek Verb
go into a fas
bir fiyat üzerinde anlaşmak Verb
go up in fas
fiyatı yükseltmek Verb
going fas
rayiç fiyat
gold fas
altın fiyatı
graduated fas
kademeli fiyat
grant fas
şirket çalışanının kendi şirketinin hisse senetleri üzerinde opsiyon kullanma fiyatı
gross fas
brüt fiyat
guaranteed fas
garantili fiyat
guide fas
ortak tarım politikası çerçevesi içinde Avrupa Komisyonu tarafından belirli türde et üreticilerine
guide fas
ortalama adil fiyat olduğu düşünülerek tespit olunan fiyat
guide fas
(AT) oryantasyon fiyatı
haggle over the fas
pazarlık etmek Verb
half fas
yarı fiyatı
have a high fas
pahalı olmak Verb
high fas
yüksek fiyat
huge fas
yüksek fiyat
illegal fas
hakkaniyete uymayan fiyat
illegal fas
fahiş fiyat
inclusive fas
her şeyi kapsayan fiyat
increase in fas
fiyat yükselmek Verb
industrial fas
fabrika fiyatı
inofficial fas
borsa dışındaki serbest fiyat
inquire about fas
fiyat sormak Verb
intervention fas
taban fiyatının hemen altındaki fiyat
intervention fas
Avrupa Komisyonu'nun tarım ürünleri fazlalıklarını satın almada müdahale ettiği
intervention fas
mübadele fiyatı
inventory fas
envanter fiyatı
invoice (d) fas
fatura (lanmış) fiyatı
issue fas
(hisse senedi) ihraç fiyatı
keen fas
rekabet edebilir düşük fiyat
key fas
piyasa rayicini tayin eden fiyat
knock off the fas
fiyat kırmak Verb
knockdown fas
reklam fiyatı
knockout fas
çok düşük fiyat
land fas
arsa fiyatı
landed fas
limanda teslim fiyatı
last fas
borsada kote edilen son fiyat
latest fas
günün rayici
limit a fas
bir fiyata sınır koymak Verb
limit to a fas
bir fiyata bağlamak Verb
listed fas
(US) katalog fiyatı
loaded fas
yüklü fiyat
loco fas
malların fiyat verildiği tarihte falan yerde olduğu ve alıcının malları başka bir yere taşıma maliyetini
ve riskini yüklenmesi gerektiği durumu
long fas
yüksek fiyat
low fas
düşük fiyat
lower a fas
bir fiyatı indirmek Verb
lowest possible fas
en düşük fiyat
make a fas
fiyat oluşturmak Verb
make an allowance upon a reduction in the fas
fiyatta indirim yapmak Verb
manufactuer's sales manufacturing fas
üretici (satış) fiyatı
marked fas
etiketlenmiş fiyat
market fas
piyasa fiyatı
maximum (selling) fas
azami (satış) fiyatı
maximum fas
tavan fiyatı
maximum wholesale fas
(tavan) azami toptan fiyat
mean fas
bkz
middle (market) fas
borsada teklif edilen fiyat ile satışa çıkarılan fiyat arasında kalan fiyat
minimum fas
taban fiyat
moderate fas
ılımlı fiyat
monopoly fas
tekel fiyatı
name a fas
bir fiyat söylemek Verb
natural fas
ortalama piyasa fiyatı
nearest fas
ucu ucuna hesaplanmış fiyat
negotiate a fas
bir fiyat üzerinde pazarlık etmek Verb
net fas
net fiyat
nominal fas
kuramsal fiyat
nominal fas
nominal fiyat
normal fas
normal piyasa fiyatı
obtain a fas
istenilen fiyatı elde etmek Verb
obtain something at a random fas
bir şeyi çok yüksek fiyata almak Verb
of great fas
yüksek değerde
offer a fas
bir fiyat teklifinde bulunmak Verb
offer fas
teklif fiyatı
offer fas
borsada
offer fas
bir menkul kıymet tüccarının bir menkul kıymeti satmaya hazır olduğu fiyat
oligopoly fas
sınırlı sayıda satıcının bulunduğu piyasa fiyatı
opening fas
açılış fiyatı
operative fas
bağlayıcı fiyat
outrageous fas
fahiş fiyat
overcharged fas
fahiş fiyat
overhead fas
genel giderleri içeren fiyat
parity fas
parite fiyatı
pay a heavy fas
çok yüksek para ödemek Verb
paying fas
değer fiyat
peak fas
yüksek fiyat
pegged fas
istikrarlı fiyat
penetration fas
girme fiyatı
posted fas
liste fiyatı
preemption fas
rüçhanlı fiyat
preferential fas
tercihli fiyat
premium fas
dış piyasa fiyatı
present fas
günün rayici
prevailing fas
piyasa rayici
previous fas
eski fiyat
private fas
özel fiyat
producer fas
üretici fiyatı
profitable fas
kârlı fiyat
prohibitive fas
fahiş fiyat
property fas
(Br) emlak fiyatı
public fas
perakende fiyatı
purchase fas
alım fiyatı
push up the fas
fiyatı yükseltmek Verb
put an call fas
çift ikramiyeli işlem fiyatı
quantity fas
büyük miktar mal alındığı takdirde uygulanan fiyat
quote a fas
bir fiyat vermek Verb
raise a fas
bir fiyatı yükseltmek Verb
raw-material fas
hammadde fiyatı
real fas
efektif fiyat
real-estate fas
emlak fiyatı
receding fas
düşen fiyat
fas fas
gemi bordasında teslim fiyatı
get a fas reduced
indirim elde etmek Verb
hammer down the fas of shares
hisse senetleri fiyatlarını indirmek Verb
hidden fas increase
gizli fiyat artışı
hidden fas increase
bir ürün ya da hizmetin kalitesini ya da miktarını düşürmek yoluyla gerçek değerinin azaltılması
hidden fas increase
fiyatı artırmaktansa
put a fas on sb's head
birinin başına ödül koymak Verb
F.A.S.
: gemi bordasında teslim.
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Translation

  1. Noun, Place Names Morocco
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

Faslı
Moroccan Proper Name, Names
Fas ...
Moroccan
Turkish-English phrases from Zargan's own database

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Ar
Summary published in cooperation with Kubbealti Foundation. Please visit www.kubbealtilugati.com for the full entry, including etymologies, detailed senses, usage examples and much more.

faş
Meydana çıkmış, açığa vurulmuş, duyulmuş” anlamına ... olmak yardımcı fiilleriyle kullanılır