gentle

Adjective kibar, nazik.
a gentle disposition. A very gentle person who never loses her temper.
Adjective ılımlı, mutedil.
gentle heat.
to use gentle methods: ılımlı/mutedil davranmak, tatlılıkla işi halletmek.
Adjective yavaş, hafif, tedricî.
The car came to gentle stop: Araba yavaşça durdu.
a gentle slope:
hafif meyil.
gentle exercice: hafif idman.
I heard a gentle knock on the door.
Adjective asil, soylu.
of gentle birth: soylu, asil.
Adjective sayın, saygıdeğer, muhterem, saygı/hürmet telkin eden.
gentle reader.
Adjective uysal, yumuşak huylu, yumuşak başlı, mülâyim, halim selim, uz.
a gentle dog.
to be gentle with
one's hands: eli uz olmak.
gentle as a lamb: kuzu gibi uysal.
Adjective tatlı, yumuşak, lâtif.
Try a little gentle persuasion: Tatlılıkla gönlünü etmeye çalış.
a gentle
sound: tatlı bir ses.
the gentle(r) sex: cinsi lâtif.
Adjective terbiyeli, ince, zarif.
Adjective (bkz: armigerous ).
Adjective asil, şövalye ruhlu.
Transitive Verb uysallaştırmak, evcilleştirmek, yumuşak başlı/itaatli yapmak.
The rider gentled his horse.
Transitive Verb yumuşatmak, sakinleştirmek.
Transitive Verb kibarlaştırmak, nazikleştirmek.
Transitive Verb okşamak, okşayarak yola getirmek.
Transitive Verb asilleştirmek, değer/paye vermek, şeref/itibar kazandırmak.
Noun (bkz: maggot ).
Noun asil kişi.

English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

gentle breeze

meltem: Beaufort ölçeğinde saatte 8-12 mil (13-19 km) hızla esen yel. Noun

gentle calling

saygıdeğer meslek

gentle craft

olta ile balık avlama. Noun

gentle craft

kunduracılık. Noun

gentle family

kibar aile

gentle rebuke

tatlı paylama

gentle sex

cinsi lâtif, kadınlar. Noun

alttan almak Verb

become as gentle as a lamb

kuzulaşmak Verb

give someone a gentle beating

okşamak Verb

of gentle extradition

soylu aileden

the gentle and simple classes

kibar ve basit halk sınıfı

the gentle sex

cins-i latif

English-Turkish phrases from Zargan's own database

English-Turkish