gut

  1. bağırsak.
    Because of his illness, they must carry an operation to remove part of the gut.
  2. (bağırsaktan yapılan) kiriş, misina.
    The fishing line is made out of gut.
  3. ipek olta ipi: ipek vermek üzere olan ipekböceği öldürülerek karnından çıkarılıp oltaya bağlanan iplik.
  4. dar geçit, dar su kanalı, (dağlar arasında) dar ve derin boğaz.
  5. bağırsaklarını çıkarmak/dışarı dökmek.
  6. yağma/talan etmek.
  7. (yangın) binanın içini tamamen tahrip etmek.
    Fire guted the building and left only the brick walls standing.
  8. esas, temel, önemli, bellibaşlı, hayatî.
    to discuss the gut issues: temel sorunları görüşmek.
  9. içgüdüsel, duygusal, hissî, his ve heyecanlara dayanan.
    a gut reaction: içgüdüsel tepki.
    gut decision: hissî karar.
aşırı çalışmak Verb
körbağırsak. Noun
ucuz ve sert alkollü içki
kötü kaliteli alkollü içki
şipşak kurs, az gayret gerektiren kolej/üniversite dersi. Noun
bağırsak florası Noun, Medicine
sağlıklı tartışmanın ötesinde
seçmenin duygularını etkileyen siyasal kampanya konusu
  1. Noun gout
gout Medicine

Turkish Dictionary (Kubbealti Turkish Dictionary)

  1. Kandaki ürik asit seviyesinin artması ile ... mafsal hastalığı, damla, nikris