Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
header
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Noun
başlıkçı, başlık koyan/takan veya çıkaran kimse/şey.
Noun
biçerdöver: yalnız başakları kesen harman makinesi.
Noun
cıvata başı yapan makine.
Noun
T borusu: ana su borusunun kollara ayrıldığı yer.
Noun, Architecture
(a) kenet tuğlası, dar yüzeyi duvarın dışında görünen tuğla. (bkz:
stretcher
) (5), (b) baş kirişi:
taban veya çatıda paralel kirişlerin başına çakılı kiriş.
Noun
baş aşağı, tepe takla.
take a header
: (suya) başaşağı dalmak/düşmek.
He stumbled and took a
header into the ditch. He took a header into the water.
Noun
(futbol) kafa vuruşu.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
double header
(iki takım arasında üstüste yapılan) çifte karşılaşma.
Noun
double header
iki lokomotifle çekilen tren
Noun
watch header
(denizcilik) nöbetçi
header card
başlık kartı
header card
rehber kart
header label
rehber etiket
header label
önetiket
Information Technology
take a header into the water
balıklama atlamak
Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.