high and dry

  1. (a) sudan çıkmış, suyun dışında, karada, kupkuru yerde.
    The fish was high and dry on the beach. DEVAMINI OKU
    (b) yalnız, kimsesiz, çaresiz, nâçar.
    leave someone high and dry: birini yüzüstü bırakmak, kendi kaderine terketmek.
    He has left me high and dry with all this work to do. He took all the money and left me high and dry. GİZLE
 
 
Bize Ulaşın
Geri-bildirimde bulunun