(a) sunmak, takdim etmek, (b) uzatmak.
hold out your hand! (c) dayanmak, varlığını sürdürmek,
devamlı/sürekli olmak.
Our supplies would not hold out much longer. (d) direnmek, boyun/baş eğmemek, teslim olmamak.
The soldiers held out for ten days until help arrived. (e)
argo gizlemek, saklamak, gizli tutmak, açıklamamak.
to hold out important information.