insanın hayattaki mevkiine göre
bir şirkete hayat sigortası yaptırmak
Verb
(Br) bir şirkete hayat sigortası yaptırmak
Verb
hayatını tehlikeye atarak
hayatını tehlikeye atarak
ömrü boyunca birinin baş belası olmak
Verb
öldürülmekten korkmak
Verb
hayatı için endişe etmek
Verb
(sanık) hüküm giyme (idam) tehlikesiyle karşı karşıya bulunmak
Verb
yaşamı tehlikede olmak
Verb
hayat hikâyesini yazmak
Verb
günlük hayatında elzem hale gelmek
Verb
hayatıni tehlikeye atmak
Verb
ölüm tehlikesiyle karşı karşıya olmak
Verb
hayatını tehlikeye atmak
Verb
hayatını bir fikre adamak
Verb
yaşamının yeni bir dönemine girmek
Verb
postu kurtarmak, canını zor kurtarmak.
hayatını tehlikeye atmak
Verb
can kaygısına düşmek
Verb
canı/hayatı pahasına, canını dişine takarak, tatlı canı için, bütün gücü/kuvveti ile.
hayatının şokunu yemek
Verb
canını vatanına feda etmek
Verb
hayatını sigorta ettirmek
Verb
gülüp eğlenmek, eğlenceli vakit geçirmek, zevku safa sürmek.
fevkalâde iyi vakit geçirmek, çok mutlu olmak,
have a rough/hard time: eziyet/sıkıntı çekmek.
hayatında çok kitap okumuş olmak
Verb
hayatını tehlikeye atmak
Verb
birinin hayatından endişe etmek
Verb
hayatıni sigorta ettirmek
Verb
hayat sigortası yaptırmak
Verb
hayatını sigorta ettirmek
Verb
bir başkasının menfaatine kendi hayatını sigorta ettirmek
Verb
bir başkası menfaatine kendi hayatını sigorta ettirmek
Verb
servetini ömür boyu gelire yatırmak
Verb
birikimli hayat sigortası
Noun, Insurance
hayatını tehlikeye atmak
Verb
biri için hayatını tehlikeye atmak
Verb
biri için hayatıni tehlikeye atmak
Verb
Hayat sigortası (NACE kodu: 65.11)
Noun, Trades-Professions
başkasının hayatını yaşamak
Verb
kendini başkası sanmak
Verb
başkası olduğunu hayal etmek
Verb
kazada hayatını kaybetmek
Verb
kazada hayatıni kaybetmek
Verb
yeni hayatını zevkü sefa içinde geçirmek
Verb
hayatta başarı kazanmak
Verb
birini doğduğuna pişman etmek.
hayatını borçlu olmak
Verb
hayatını gözden geçirmek
Verb
hayatının şöyle bir muhasebesini yapmak
Verb
bir tür birikimli hayat sigortası
Noun, Insurance
birinin başına bela kesilmek, musallat olmak, başının etini yemek.
bütün hayatını zehir etmek
Verb
bütün hayatını zehirlemek
Verb
hayatında dönüm noktasına gelmek
Verb
hayatını boşa harcamak
Verb
hayatını tehlikeye atmak
Verb
biri için hayatıni tehlikeye atmak
Verb
canını kurtarmak, kaçıp kurtulmak.
birinin canına kasdetmek.
canına çok değer vermek
Verb
hayatını pahalıya satmak
Verb
hayatıni pahalıya satmak
Verb
hayatını tehlikeye atmak
Verb
hayatını bir şansa bağlamak
Verb
hayatının büyük kısmını politikada geçirmek
Verb
hayatıni boşa harcamak
Verb
hayatını boşa harcamak
Verb
bütün hayatını ona bağlamak
Verb
daima ölümle karşı karşıya olmak, ölüm tehlikesine maruz bulunmak, kelleyi koltuğa almak.
kellesini koltuğuna almak.
hayatını tehlikeye atmak
Verb
(birini) öldürmek, canına kıymak.
take (one's) own life: intihar etmek, kendi canına kıymak.
yaşamının mahrem ayrıntılarını bir dosta anlatmak
Verb
bir şirkete hayat sigortası yaptırmak
Verb
bir tür birikimli hayat sigortası
Noun, Insurance
hayatını tehlikeye atmak
Verb
bir tür birikimli hayat sigortası
Noun, Insurance
(borç) üzerinde anlaşmaya varılan süre
ekonomik ömür (bir varlığın fiziksel ve teknik olarak yararlı olabilme süresi
gelişme ve refah döneminin arkasından gelen yozlaşma ve çöküş
(makine) teknik kullanım ömrü
yoğun faaliyetle geçen hayat
kullanım süresi
Noun, Accounting
bir şeyin yararlı kullanım süresi
ekonomik ömür
Noun, Transport
ömür boyunca geliri olan kişi
devamlı aidat ödemeyi teminat altına alan senet
hayat boyu yararlanılan menfaat
(Br) hayat sigortası bürosu
Noun
ölüm ya da belirli bir yaşa ulaşma gibi kaçınılmaz bir olaya ilişkin tüm sigortaları kapsayan sigorta