join

  1. Verb, Law davaları birleştirmek
  2. birleş(tir)mek.
    join one thing to another. join two things together. join an island to the mainland
    (with a bridge). to join the forces. Two roads join here.
  3. kavuş(tur)mak, karışmak.
    The brook joins the river.
  4. iliştirmek, ekle(n)mek, bitiş(tir)mek, bağla(n)mak, bitişik olmak.
    to join two wires: iki teli
    birbirine eklemek.
    His farm joins mine: Onun çiftliği benimkine bitişiktir.
    to join one pipe to another. to join 2 towns by a railway.
  5. kat(ıl)mak, il(ti)hak etmek, girmek, üye olmak.
    He joined the Labour Party. to join a club.
  6. join up: asker olmak, orduya girmek/iltihak etmek.
  7. buluşmak, bir araya gelmek, mülâki olmak.
    I'll join you later/in a few minutes.
  8. evlen(dir)mek, (izdivaçla) birleş(tir)mek.
    to join in marriage.
  9. (savaşa) tutuşmak, (muharebeye) katılmak.
    The opposing armies joined battle. Our cavalry joined with
    enemy troops and defeated them.
  10. yanyana gelmek/getirmek/koymak, temas et(tir)mek, tut(uş)mak.
  11. (çizgi ile) birleştirmek, (çizgi) çizmek.
    to join two points on a graph.

  12. join in: toplanmak, bir araya gelmek.
    Let's all join in. to join friends for dinner.
  13. birleşme, bitişme, kavuşma, ekleme, bağlama.
  14. bitişme noktası, ek (noktası), iki şeyin birleştiği yer.
babasının firmasına girmek Verb
gemisine katılmak Verb
birliğine katılmak Verb
katışmak Verb
katılmak Verb
t: bilek
bir haydut çetesine katılmak Verb
bir kartele bağlanmak Verb
bir sınıfa katılmak Verb
bir kulübe girmek Verb
bir şirkete girmek Verb
söze karışmak Verb
bir firmaya ortak olarak girmek Verb
bir davaya katılmak Verb
(US) bir davaya katılmak Verb
ortaklığa katılmak Verb
bir ortaklığa katılmak Verb
partiye girmek Verb
bir partiye katılmak Verb
bir partiye girmek Verb
bir ırmağa dökülmek Verb
bir derneğe katılmak Verb
bir antlaşmaya katılmak Verb
sendikaya yazılmak Verb
bir sendikaya yazılmak Verb
bir olaya katılmak Verb
bir derneğe katılmak Verb
bir adayı karaya bağlamak Verb
bir davaya taraf olarak katılmak Verb
bir davaya davacı olarak katılmak Verb
muharebeye katılmak Verb
birine katılmak Verb
bir rapora belge eklemek Verb
akşam kurslarına katılmak Verb
askeri kuvvetleri birleştirmek Verb
bir olmak Verb
kuvvetleri birleştirmek, … ile işbirliği yapmak.
Britain an America joined forces to fight for peace.
biriyle askeri kuvvetlerini birleştirmek Verb
... ile güçbirliği yapmak Verb
biriyle askeri kuvvetlerini birleştirmek Verb
(a) ortak olmak, ortaklık kurmak, (b) evlenmek.
(a) elele tutuşmak, (b)
mec. işbirliği yapmak, yardımlaşmak.
biriyle birlikte çalışmak Verb
iştirak etmek, katılmak.
May I join in (the game)? Will you join us in a walk? Why don't you join in conversation?
bir konuşmaya katılmak Verb
konuşmaya katılmak Verb
bir protestoya katılmak Verb
protestoya katılmak Verb
birinin çabalarına katılmak Verb
konuşmaya katılmak Verb
menfaatlerini bir başkasıyla birleştirmek Verb
bir konu üzerinde tartışmak Verb
bir konuda birinin düşüncesini kabul etmeyerek tartışmak Verb
karşı gelmek/çıkmak, muhalefet/itiraz etmek, kabul etmemek, aksini iddia etmek, ayrı/zıt fikirde olmak.

He took issue with me on my proposal.
I take issue with you on that point: Bu noktada sizinle aynı fikirde değilim.
orduya katılmak Verb
birinin partisine katılmak Verb
birinin parti sine katılmak Verb
sermayesini başkasınınkine katmak Verb
askere gitmek Verb
orduya katılmak Verb
askere gönüllü yazılmak.
orduya katılmak Verb
müzakereye katılmak Verb
orduya yazılmak Verb
esas sorun üzerinde tartışmak Verb
çoğunluğa katılmak Verb
güruha katılmak Verb
donanmaya yazılmak Verb
orduya katılmak Verb
sorumluluğu paylaşmak Verb
sorumluluklarını birleştirmek Verb
iki davayı birleştirmek Verb
iki kişiyi evlendirmek Verb
orduya katılmak Verb
kaynaşmak Verb
izafe etmek Verb
kavuşmak Verb
bir davaya katılmak Verb