babasının firmasına girmek
Verb
bir haydut çetesine katılmak
Verb
bir kartele bağlanmak
Verb
bir firmaya ortak olarak girmek
Verb
(US) bir davaya katılmak
Verb
bir ortaklığa katılmak
Verb
bir partiye katılmak
Verb
bir derneğe katılmak
Verb
bir antlaşmaya katılmak
Verb
bir sendikaya yazılmak
Verb
bir derneğe katılmak
Verb
bir adayı karaya bağlamak
Verb
bir davaya taraf olarak katılmak
Verb
bir davaya davacı olarak katılmak
Verb
bir rapora belge eklemek
Verb
akşam kurslarına katılmak
Verb
askeri kuvvetleri birleştirmek
Verb
kuvvetleri birleştirmek, … ile işbirliği yapmak.
Britain an America joined forces to fight for peace.
biriyle askeri kuvvetlerini birleştirmek
Verb
... ile güçbirliği yapmak
Verb
biriyle askeri kuvvetlerini birleştirmek
Verb
(a) ortak olmak, ortaklık kurmak, (b) evlenmek.
(a) elele tutuşmak, (b)
mec. işbirliği yapmak, yardımlaşmak.
biriyle birlikte çalışmak
Verb
iştirak etmek, katılmak.
May I join in (the game)? Will you join us in a walk? Why don't you join in conversation?
bir konuşmaya katılmak
Verb
bir protestoya katılmak
Verb
birinin çabalarına katılmak
Verb
menfaatlerini bir başkasıyla birleştirmek
Verb
bir konu üzerinde tartışmak
Verb
bir konuda birinin düşüncesini kabul etmeyerek tartışmak
Verb
karşı gelmek/çıkmak, muhalefet/itiraz etmek, kabul etmemek, aksini iddia etmek, ayrı/zıt fikirde olmak.
He took issue with me on my proposal.
I take issue with you on that point: Bu noktada sizinle aynı fikirde değilim.
birinin partisine katılmak
Verb
birinin parti sine katılmak
Verb
sermayesini başkasınınkine katmak
Verb
esas sorun üzerinde tartışmak
Verb
sorumluluğu paylaşmak
Verb
sorumluluklarını birleştirmek
Verb
iki davayı birleştirmek
Verb
iki kişiyi evlendirmek
Verb