lax

English-Turkish Translation

  1. Adjective savsak, ihmalci, kayıtsız, kaygısız, ciddiyetten uzak.
    lax behavior. lax in morals: hafifmeşrep.

    lax in attendance: devamsız.
  2. Adjective belirsiz, müphem, kesinlikten uzak.
    lax use of a word: bir sözcüğün yersiz kullanılması.
    The
    lax instructions left many of us confused. a lax interpretation of the law.
  3. Adjective gevşek, sıkı olmayan, sağlam/gergin olmayan.
    a lax cord.
  4. Adjective (bağırsak) hafif ishale tutulmuş.
  5. Adjective zayıf, seyrek (dokunmuş), göz göz, gözenekli, mesamatlı.
    lax texture.
  6. Adjective, Phonetics gevşek (sesli): dil ve çene kasları gerilmeden söylenen.
    e ve
    i gibi. (bkz: tense ).
  7. Adjective, Botany gevşek, dağınık, sıkışık olmayan (yaprak, çiçek).
    a lax flower cluster.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

be lax in carrying out one's duties
görevlerini ihmal etmek Verb
be lax in one's conduct
ihmalci davranmak Verb
(for sb) to become lax
laçka olmak Verb
be lax
gevşek davranmak Verb
become lax
gevşemek Verb
lax discipline
kayıtsız davranış
lax ideas
kesin olmayan fikirler Noun
lax morals
gevşek ahlak
lax use of a word
bir sözcüğün gelişigüzel kullanımı
be lax in handling expenses
masraf hesaplarında ihmalci davranmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database