Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
leisure
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
kaygusuzluk, başıboşluk, işsizlik, serbestlik, çalışmaktan âzâde oluş.
boş vakit, boş/işsiz zaman, fırsat.
I have no leisure for sport
: Spor için boş vaktim yok.
rahat, huzur, ağırdan alma, keyfine bakma.
boş, serbest, işsiz.
leisure hours
: boş satler.
boş/başıboş olan, vakti olan, işi olmayan.
the leisure class.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
at one's leisure
vakit bulunca, (boş) vakti olunca/olduğu zaman, müsait zamanda, fırsat düşerse.
Please look through
these papers at your leisure: Bir boş vaktinde şu kâğıtlara lütfen bakıver.
do something at one's leisure
bir şeyi boş vaktinde yapmak
Verb
organize one's leisure time
boş zamanını geçirmek için program yapmak
Verb
spend one's leisure time
boş zamanını geçirmek
Verb
throw away one's leisure time
boş zamanını öldürmek
Verb
at leisure
(a) serbest/boş vakti olan, (a) acelesiz, acele etmeden, ağır ağır, yavaş yavaş, (c) işsiz, boş, işi
gücü olmayan.
I am seldom at leisure
: Boş kaldığım pek nadirdir.
be seldom at leisure
nadiren boş vakti olmak
Verb
enjoy some leisure
biraz dinlenmek
Verb
scant someone in leisure
birine soluk alacak az zaman bırakmak
Verb
scant someone in leisure
birine az boş zaman bırakmak
Verb
spending of leisure
boş zamanın harcanması
leisure activities
boş zaman uğraşları
Noun
leisure area
boş zaman geçirecek alan
leisure business
boş zaman uğraşı
leisure complex
boş zaman geçirme tesisleri
Noun
leisure education
boş zamanı değerlendirerek eğitim görme
leisure facility
boş zaman geçirme tesisi
leisure industry
boş zaman sanayii
leisure interests
boş zaman uğraşları
Noun
leisure items
boş zaman geçirmeye yarayan kalemler
Noun
leisure journey
gezi yolculuğu
leisure package
boş zaman geçirme paket programı
leisure phobia
tatilde ya da işten uzak bir faaliyette bulunan kişinin bundan hoşnut olmaması durumu
leisure products
boş zaman ürünleri
Noun
leisure pursuit
boş zaman uğraşları
Noun
leisure time
boş zaman
leisure wear
tatil giyimi
have leisure for reading
okumak için boş vakti olmak
Verb
im my leisure time
boş zamanlarında
incursions on my leisure time
boş zamanıma yapılan saldırılar
Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.