Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
lock up
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
(a) hapsetmek, hapse atmak, (b) (evin/otomobilin vb.) kapılarını sımsıkı kilitlemek, (c)
basım
bağlamak, (d) güvence/teminat altına almak, garanti etmek.
We've got the championship locked up.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
lockup
tutukevi, tevkifhane, hapishane (odası).
Noun
lockup
kilitle(n)me, kapat(ıl)ma.
Noun
lockup
basım bağlama.
Noun
lock up a prisoner
bir tutukluyu kilit altında tutmak
Verb
lock up a stock
menkul değerleri kapatmak
Verb
lock up and affix a seal to
mühürlemek
Verb
lock up capital
sermaye yatırmak
Verb
lock up in
hapsetmek
Verb
lock up pims
kârı dağıtmamak
Verb
lock up shop
kilitli ama bekçisi olmayan mağaza
lock up shop
kilitli ama bekçisi olmayan dükkân
match up a key to a lock
kilide anahtar uydurmak
Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.