Vay canına!
Exclamation, Idioms
Vay anasını!
Exclamation, Idioms
mübarek geceler
Noun, Religion-Faith
mukaddesat
Noun, Religion-Faith
bütün mukaddesatı üzerine yemin etmek
Verb
Mukaddes İttifak: 1815'te Pariste Rusya, Avusturya ve Prusya arasında imzalanan, demokratik kuruluşları
yok ederek Hıristiyanlığı devletin temeli yapmaya çalışan anlaşma.
Noun
kutsal dolap: havralarda Tevratın konulduğu dolap.
İncil, Kutsal Kitap, Kitabı Mukaddes.
Kutlu Doğum Haftası
Proper Name, Religion-Faith
antidoron ile ayni anlama gelir. kutsal ekmek: Rum Ortodoks kiliselerinde âyin sonunda takdis
edilerek cemaate dağıtılan ekmek.
kutsal ekmek: kiliselerde Aşai Rabbani âyininde kullanılan ekmek.
vay canına! bak hele! vay! bana bak! (hayret, memnuniyet, öfke vb. bildirir.
holy cow! You can't do that! holy cats! What a beautiful garden!
(a) kutsal şehir, dindarlarca kutsal tanınan şehir, (b) cennet, (c) Kudüs.
Efkaristiya
Noun, Religion-Faith
Komünyon
Noun, Religion-Faith
vay canına! bak hele! vay! bana bak! (hayret, memnuniyet, öfke vb. bildirir.
holy cow! You can't do that! holy cats! What a beautiful garden!
(a) Katoliklerin mecburî olarak kiliseye gittikleri ve bazı işleri yapmaktan sakındıkları gün, (b) piskoposları Aşai Rabbani günü.
Kutsal Masumlar Günü: Betlehemde çocukların Herod'un emriyle katledildikleri gün, 28 Aralık.
vay canına! (hayret, şaşkınlık vb. ifade eder).
deme be! deme yahu! (hayret, sürpriz vb. ifade eder).
kandil
Noun, Religion-Faith
(a) Musevi tapınağının en iç kısmı, (b) harim, en kutsal yer.
(a) Engizisyon (1542'de kurulmuştu), (b) Katolik kilisesine bağlı dine inanış ve ahlâkı korumakla görevli mahkeme.
kutsal yağ: papazın takdis ederek âyinde kullandığı zeytinyağı.
(a) takdis merasimi, (b) rahiplik mertebesi.
take holy orders: rahip olmak, rahiplik mertebesine
erişmek için kilisece tahdis edilmek.
mübarek zat
Noun, Religion-Faith
çılgın dindar: âyin esnasında âdetâ cinnete kapılıp çılgınca hareketler yapan bir nevi protestanlık mezhebine mensup kimse.
çılgın dindarlık, dinî çılgınlık.
Mukaddes Roma-Germen İmparatorluğu (962-1806).
kutsal çarmıh: Hz. İsanın öldürüldüğü çarmıh.
Paskalyadan önceki Cumartesi.
(a) Papalık yetkisi/otoritesi, (b) Papalık sarayı.
Kutsal Mezar, Hz. İsanın mezarı.
(a) İlâhî ruh, (b) Ruhülkudüs.
Kutsal Ruh
Noun, Religion-Faith
(Doğu kilisesinde) yönetim kurulu, piskoposlar meclisi.
Ortodoks kilisesinin en yüksek ruhanî meclisi.
korkunç kimse, dehşet saçan kimse, Allahın belası.
That child is a holy terror: Bu çocuk Allahın belasıdır.
şevket-i bostan
Noun, Plant Species
şevketibostan
Noun, Plant Species
(a) Paskalyadan önceki Perşembe günü, (b) Ascension Day.
Teslis
Noun, Religion-Faith
Kutsal Üçlü
Noun, Religion-Faith
Üçleme
Noun, Religion-Faith
din savaşı
Noun, Religion-Faith
gaza
Noun, Religion-Faith
kutsal su, papazın takdis ettiği su.
kutsal hafta, Paskalyadan önceki hafta.
(a) Kutsal Kitap, İncil, (b) bir konuda en yetkili kimsenin yazdığı/söylediği şey, münakaşa götürmez yazı/söz.
Kutsal Kitap, Kitabı Mukaddes.
af yılı: Papanın bazı vesilelerle tam ve genel olarak Katoliklerin günahlarını bağışladığı yıl.
eulogia ile ayni anlama gelir. kutsal ekmek: Doğu kiliselerinde akşam duası veya takdis âyini
sonunda cemaate dağıtılan ekmek.
kutsal evlilik bağıyla bağlanmak
Verb
Kutsal Kabir Kilisesi
Noun, Religion-Faith
Baba, Oğul ve Kutsal Ruh
Noun, Religion-Faith