Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
mad
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
deli
divane
çılgın
(US) çok öfkelenmiş
köpürmüş
azgın
kaçık
kuduz
mecnun
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
be hopping mad
hop oturup hop kalkmak
Verb
drive like mad
deli gibi sürmek
Verb
drive mad
çıldırtmak, delirtmek, deliye/çılgına çevirmek.
go mad
çıldırmak, delirmek.
going mad
tecennün
gone mad
çıldırmış
hopping mad
öfkeli, kızgın, ateş püsküren, mütehevvir.
like mad
pek fazla, aşırı derecede.
He works like crazy.
money mad
para budalası
raving mad
zırdeli
somewhat mad
delice
stark mad
zırdeli
stark raving mad
zırdeli
stark raving mad
çılgın
mad about
deli
mad as a March hare
son derece ürkek/vahşi.
mad as a wet hen
çok öfkeli.
Mrs. B. was mad as a wet hen when the rabbits ate her tulips.
mad at sb
kavgalı
mad cow disease
deli dana hastalığı
mad dog
kudurmuş köpek
mad money
yedek para: darda kalınca harcamak için bulundurulan az miktarda para.
Noun
mad point
sabit fikir
mad search
deli gibi arama
mad staggers
stagger
(5).
mad staggers
(at, sığır, vb. de) delibaş, damla hastalığı: körlük ve yürüme dengesizliği yapan bir hastalık. 6.
staggerer
:
sendeleyen kimse, şaşırtan afallatan şey/kimse.
Are you mad?
Çok kızdın mı?
Sentence
as mad as a hatter
zırdeli
as mad as a march hare
zırdeli
be mad at
küsmek
Verb
get mad at sb
(US) birine kızmak
Verb
like a mad thing
deli gibi
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Turkish-English Phrases
madde
article
Noun
Turkish-English phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.