morality

  1. Noun ahlâkî davranış, doğruluk, dürüstlük, ahlâk kurallarına uygunluk.
    His way of doing business are certainly
    successful, but we're doubtful about their morality.
  2. Noun ahlâkî nitelik/karakter.
    I'm concerned about the morality of the question.
  3. Noun namus, iffet, fazilet.
    Her private morality is her own business.
  4. Noun ahlâkî sistem veya doktrin.
  5. Noun ahlâk dersi, ahlâk öğretimi, ahlâk ilmi.
genel ahlak ve edebe aykırı Adjective, Law
hukuka ve ahlaka aykırı Adjective, Law
ticaret ahlakı
ticari ahlak
meslek ahlakı
geçici hevesler Noun
yaşamın gerçek amacının eğlence olduğu görüşü
hafifmeşrep
genel ahlaka aykırılık Noun, Law
genel ahlak Noun, Law
yüksek iş ahlakı standardı tespit etmek Verb
ahlakı bozmaya eğilim göstermek Verb
ahlak ilkelerine karşı gelmek Verb
töreci oyun, ahlâkî dram: 14-16'ncı yy.'da ahlâk temeli üzerine kurulan ve soyut nitelikleri (erdem,
kötülük, kin, onur vb.) kişiler olarak sahneye çıkaran oyun. miracle play, mystery play.
ahlâk zabıtası: kumar, fuhuş gibi ahlâksızlıklarla yasal yoldan mücadele eden polis kuvveti.