koyu kahverengi
Adjective
mükemmel/dört başı mamur yapmak, başarmak.
When he does a job, he always does it up brown: Yaptığı
işi daima mükemmel yapar.
koyu kahverengi
Adjective
pastel kahverengi
Adjective
kum kahverengisi
Adjective
topraktan yapılan kahverengi bir boya.
esmer yosun
(Phaeophyceae).
Noun
alkollü içki satışı izni bulunmayan konaklama tesisine müşterilerin kendi içkilerini getirmeleri
Noun
boz ayı: Amerika siyah ayısının kahverengine yakın olanı.
Noun
boz ayı
(Ursus arctos): Avrupa ve Asyada sık ormanlarda, inlerde yaşayan, arka ayakları üstünde
yürüyebilen, tırmanıcı ve yüzücü, esmer-kahverengi tüylü ayı.
Noun
kahverengi kemer: Judo oyuncularına 4'üncü yılda verilen kemer.
black belt, blue belt, green belt,
white belt
Noun
kadife çayırı
(Agrostis canina): K. Amerikada bahçelerde yetiştirilen kalımlı çayır.
dog bent, velvet bent ile ayni anlama gelir.
Noun
esmer puding: elma veya başka meyve, ekmek kırıntısı, şeker, tereyağı ve baharatla hazırlanıp fırında pişirilen bir tatlı.
Noun
esmer ekmek, kara ekmek.
Noun
gül kanseri: mantarların güllerde yaptığı hastalık. Yaprak ve çiçekler solar, gövdede kırmızı-mor çevreli yaralar hasıl olur.
Noun
benekli hani
Noun, Zoology
sarı kayış balığı
Noun, Zoology
kahverengi cüce
Noun, Astronomy
önceleri tahtadan muhafazalara yerleştirilen elektrikli cihazlar
Noun
(balık avı için) kahverengi sun'i sinek.
Noun
geçmişte endüstri ya da ticaret amacıyla kullanılmış olmasından ötürü niteliği değişmiş arazi
patoz: pamuk tozunun akciğerlerde sebep olduğu hastalık.
Noun
kahverengi ya da koyu renkli ambalaj kağıdı
Norveç sıçanı
(Rattus norvegicus). Gri kahverengi tüylü, karın altı beyazımsı, uzun ve pul pul
kuyruklu, ev, ambar ve rıhtımlarda yaşayan bir tür fare.
aynalı vatoz
Noun, Zoology
çürüme: elma, şeftali, erik ve kirazlarda
Sclerotinia türü mantarların sebep olduğu bir hastalık.
Dokular kahverengine döner ve çürür.
Noun
Alman Nazi hücum kıtası mensubu.
Noun
dalgınlık, derin düşüncelere dalma, derin derin/kara kara düşünme.
Lost in a brown study, she was oblivious to the noise.
Noun
esmer şeker, kısmen rafine edilmiş şeker.
Noun
İsviçre ineği: İsviçre asıllı iyi cins inek.
Noun
kızıl ardıç kuşu
(Toxostoma rufum): Doğu ABD'de bulunan kızıl kahverengi tüylü ötücü bir kuş.
Noun
kızıl ardıç kuşu
(Toxostoma rufum): Doğu ABD'de bulunan kızıl kahverengi tüylü ötücü bir kuş.
Noun
alabalık
(Salmo trutta fario): K. Avrupa akarsularında yaşayan alabalık türü.
Noun
(mısır, çavdar unu ve pekmezle yapılan) kara ekmek.
başka şeylere dikkat etmeyecek derecede düşünceye dalmış.
liver ile ayni anlama gelir. karaciğer rengi, grimsi kızıl kahverengi.
beyaz yakalık, genç kızların okul yakalığı.
Noun