negligent

English-Turkish Translation

  1. Adjective savsak, ihmalci, ihmalkâr.
    He's been negligent in not locking the doors as he was told to do so.
  2. Adjective dikkatsiz, kayıtsız, ilgisiz, bigâne, umursamayan, aldırış etmeyen.
    His negligent behavior resulted in an accident.
  3. Adjective özensiz, özen/ihtimam göstermeyen.
    to dress with negligent grace.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

be negligent in one's supervision
gözetme görevinde titiz davranmamak Verb
be negligent in one's work
işini ihmal etmek Verb
be negligent of one's duties
görevlerini ihmal etmek Verb
negligence
taksir Noun, Criminal Law
negligence
ihmal Noun, Law
negligent act
ihmal
negligent act
taksirli eylem Noun, Law
negligent bankrupt
taksiratlı müflis
negligent care
ihmalkârlık yüzünden birinin kaçmasına neden olma
negligent case
ihmalkârlık yüzünden birinin kaçmasına neden olma
negligent crime
taksirli suç Noun, Law
negligent customer
cebinden kolay kolay para çıkmayan müşteri
negligent homicide
(US) dikkatsizlik yüzünden birinin ölümüne neden olma
negligent homicide
ihmal sonucunda ölüme sebep olma
negligent homicide
ihmal yüzünden adam öldürme
negligent misrepresentation
ihmal yüzünden yapılan yanlış beyan
negligent offense
ihmal yüzünden meydana gelen suç
negligent offense
taksirli suç Noun, Law
be negligent of traffic rules
trafik kurallarına kulak asmamak Verb
criminally negligent homicide
taksirle ölüme sebebiyet verme Noun, Criminal Law
criminally negligent homicide
taksirle insan öldürme Noun, Criminal Law
criminally negligent homicide
taksirle adam öldürme Noun, Criminal Law
English-Turkish phrases from Zargan's own database