Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
occupied
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
işgal edilmiş
meşgul
angaje
işgal altında
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
be occupied
angaje olmak
Verb
enemy- occupied
düşman işgali altında
fully occupied
tam çalışan
fully occupied
çok meşgul
owner occupied
oturduğu yere sahip olan
occupied area
işgal altındaki bölge
occupied building
meskûn bina
occupied house
oturulan (meskûn) ev
occupied house
içinde oturulan ev
occupied population
çalışan nüfus
occupied population
çalışan halk
occupied rent-free
kirasız
occupied territories
işgal altındaki topraklar
Noun, Politics-Intl. Relations
(place) which is occupied or in use
meşgul
be occupied in
(bir işle) uğraşmak, meşgul olmak.
He was occupied in writing letters.
be occupied with the
thought of: …'i düşünmek, düşüncelere dalmak.
be occupied in translating a novel
bir roman çevirisiyle meşgul olmak
Verb
enemy occupied territory
düşman işgali altındaki toprak
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.