Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
of a piece
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
(a) aynı cins, bir tür/cins, uygun, mutabık.
That plan is of a piece with the rest of his silly suggestions.
DEVAMINI OKU
(b) tek parça, bütün, bölünmemiş, yekpare.
GİZLE
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
be all of a piece
hepsi aynı şey olmak
Verb
appropriation of a piece of land
bir arsaya sahip çıkma
be of a piece with furniture
(perdeler) möblelerin rengi ile uyuşmak
Verb
establish the cadastral plan of a piece of ground
kadastro planını çıkarmak
Verb
make a fair copy of a piece of writing
temize çekmek
Verb
make light of a piece of advice
bir tavsiyeye kulak asmamak
Verb
+71
take a lease of a piece of land
bir arazi parçasını kiralamak
Verb
write on both sides of a piece of paper
bir kâğıdın her iki yüzüne yazmak
Verb
write on both sides of a piece of paper
bir kâğıdın her iki yüzüne de yazmak
Verb
(be) a piece of cake
çok kolay (olmak).
For me, it's a piece of cake
: Bu benim için çok kolaydır.
a piece of cake
çok kolay iş.
It's a piece of cake
: Ondan kolay ne var.
a piece of cloth sufficient to make one garment
kupon
a piece of landed property that yields a revenue
akaret
a piece of one's mind
azar, tevbih, kızgınlığın/öfkenin açıkça ifadesi, açıkça tasvip etmeme/karşı gelme.
give someone a
DEVAMINI OKU
piece of one's mind = tell someone one's mind
: (birisine) ağzına geleni söylemek, iyice veriştimek, adamakıllı haşlamak, azarlamak/paylamak.
GİZLE
a piece of one's mind
(a) samimî eleştiri/tenkit, açıkça söylenen fikir, (b) azarlama, paylama.
a piece of the acuse
başarı ya da katılım payı
a piece of verse
manzume
appropriate a piece of land
bir arsanın üzerine konmak
Verb
be incident to a piece of land
bir arsa ile ilgili olmak
Verb
break a piece of news to sb
birine haberi vermek
Verb
buy a piece of land
arsa satın almak
Verb
complete to finish a piece of work
bir işi tamamlamak
Verb
execute a piece of work
çalışmasını tamamlamak
Verb
feature a piece of news
haber düzenlemek
Verb
feature a piece of news
bir haberin önemini belirtecek şekilde tertip etmek
Verb
finish off a piece of work
bir işi sona erdirmek
Verb
gerrymander a piece of business
bir işi kendi çıkarına yönetmek
Verb
get a piece of the action
sebeplenmek
Verb
get title to a piece of land
tapulamak
Verb
give a piece of one's mind
akıl vermek
Verb
give one a piece of one's mind
(a) bir kimsenin kusurunu yüzüne vurmak, (b) aklını başına getirmek.
give someone a good piece of advice
birinin ağzının payını vermek
Verb
give someone a good piece of one's mind
birine ağzına geleni söylemek
Verb
give someone a piece of advice
birini salık vermek
Verb
give someone a piece of advice
birine akıl vermek
Verb
give someone a piece of good news
müjde vermek
Verb
give someone a piece of one's mind
birisini azarlamak/paylamak, hakkında düşündüklerini açıkça söylemek.
give someone a piece of your mind
ayar vermek
Verb
have a piece of
(malî bakımdan) ilgisi/ilgili olmak, ilgilenmek.
have a piece of news at first hand
haberi ilk kaynağından almak
Verb
have a piece of news first hand
kaynağından duyduğu haberleri olmak
Verb
have an option on a piece of land
bir arsa üzerinde satın alma önceliği olmak
Verb
hedge in a piece of ground
bir toprak parçasını çitle çevirmek
Verb
huddle through a piece of work
bir işi baştan savma yapmak
Verb
impugn a piece of evidence
bir tanıklığı reddetmek
Verb
impugn a piece of evidence
bir delilin sahte olduğunu iddia etmek
Verb
issue a title deed for a piece of land
tapulamak
Verb
just a piece of cheese
çok kolay iş.
lot out a piece of land
bir arsayı ifraz etmek
Verb
measure a piece of ground
bir arsayı ölçmek
Verb
mortgage a piece of real estate
bir gayri menkulü ipotek etmek
Verb
mortgage a piece of real estate
gayri menkulünü ipotek ettirmek
Verb
mortgage a piece of real estate
gayrimenkulünü ipotek ettirmek
Verb
mortgage a piece of real-estate
gayrimenkulu ipotek etmek
Verb
official transfer of the title to a piece of real estate
takrir
piece of furniture designed for a corner
köşelik
piece out of a book
bir kitaptan alınan okuma parçası
Noun
plan a piece of work
bir işe girişmek
Verb
play up a piece of news
bir haberi anlatırken bire bin katmak
Verb
polish up a piece of work
bir işin son cilasını çekmek
Verb
preparaing a piece of writing for publication
redaksiyon
put a piece of plaster on a cut
bir kesiğe plaster yapıştırmak
Verb
reaction to a piece of news
bir habere karşı gösterilen reaksiyon
sb who prepares a piece of writing for publication
redaktör
screw up in a piece of paper
bir şeyi kâğıda sarmak.
slice a piece of property
emlakin bir kısmını ayırmak
Verb
slice a piece of property
bir emlakin bir kısmını ayırmak
Verb
splash a piece of news
haberi büyüterek yaymak
Verb
survey a piece of land
bir arsayı ölçmek
Verb
tackle a piece of work
bir işi ele almak
Verb
tell someone a piece of good news
müjdelemek
Verb
to incite to a immorality piece of immorality
ahlaksızlığa teşvik etmek ahlaksızlık
Noun
to splash a piece of news
haberi büyük başlıklarla neşretmek.
undertake a piece of work
iş almak
Verb
undertake a piece of work
bir iş almak
Verb
undertake a piece of work
bir iş üstlenmek
Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.
Bize Ulaşın
Geri-bildirimde bulunun
E-Posta
*
Mesaj
Gönder