kendi adı altında iş yapmak
Verb
adını bir listeye yazmak
Verb
bütün çabalarını bir soruna yöneltmek
Verb
bir pazarlığı tokalaşarak sonuçlandırmak
Verb
her şeyini bir ata yatırmak
Verb
Bir ücret veya sözleşme temeline dayalı olarak gayrimenkulun yönetilmesi (NACE kodu: 68.32)
Noun, Trades-Professions
bir belgeye mührünü basmak
Verb
topal atla yarışa çıkmak.
adını listeye koymak
Verb
bir şirkete kendi damgasını basmak
Verb
(yarışta) bütün parasını bir at üzerine koyarak bahse girmek.
Bir ücret veya sözleşme temeline dayalı olan gayrimenkul faaliyetleri (NACE kodu: 68.3)
Noun, Trades-Professions
hayatını tehlikeye atmak
Verb
hayatını bir şansa bağlamak
Verb
bir belgeyi onaylamak için damgalamak
Verb
bir mektuba dayanmak
Verb
Bir ücret veya sözleşmeye dayalı olarak yapılan toptan ticaret (NACE kodu: 46.1)
Noun, Trades-Professions
güçlüklerle karşı karşıya
ayrımcı olmayan bir temelde, ayrım yapılmaksızın
eşit derecede veya kıymette
telif hakkı lisans ücreti ödeyerek
(borsa) muhtelif kurlarla sınırlanmış
mektuptaki talimat üzerine hareket etmek
Verb
bir düşünceyi hayata geçirmek
Verb
bir fikri hayata geçirmek
Verb
sözleşme ile verilen avans
bir tarih üzerinde anlaşmak
Verb
bir kurulda bulunmak
Verb
(satışlar) ciroda düşüş göstermek
Verb
bir sorunla ilgisi olmak
Verb
poliçe karşılığı ödünç para almak
Verb
fiyatlar inmişken (hisse) satın almak
Verb
borsada fiyatlar düştüğünde hisse satın almak
Verb
bir müşteriyi ziyaret etmek
Verb
bir yere kısa ziyarette bulunmak
Verb
bir grevden yararlanmak
Verb
bir konuşmayı sürdürmek
Verb
yazışmaya devam etmek
Verb
bir ortaklığı sürdürmek
Verb
bir meslekte çalışmak
Verb
bir meslekte çalışmak
Verb
bir meslek icra etmek
Verb
senedi tahsile vermek
Verb
bir metni yorumlamak
Verb
koli üzerinde yapılan talimat (adres
bir harita üzerindeki mesafe
bir mesleğe başlamak
Verb
bir belgenin arkasında yazılı şey
(US) başarıyla sonuçlanacağını beklemek
Verb
araba lastiği takmak
Verb
tarih üzerinde uyuşmak
Verb
ipotekli mülke el koymak
Verb
ipotekli gayri menkulün üzerindeki menfaati elde etmek için icraya vermek
Verb
ipotekli borçlunun rehin edilen şeyi ipotekten kurtarma hakkını iskat etmek
Verb
bir vekâletnamenin kötüye kullanılması
(borsa) fiyat düşüklüğünde riske girerek hisse satın almak
Verb
borsada fiyatların yükseleceği beklentisiyle oynamak
Verb
turistik geziye çıkmak
Verb
güvenilmez birine güvenmek
Verb
posta damgasının ayrıntıları
Noun
vergiyi bir şey üzerine yüklemek
Verb
bir kapıyı yumruklamak
Verb
bir ekrana yansıtmak
Verb
bir konuda hüküm vermek
Verb
bir öğrenciyi kayırmak
Verb
bir tabloya fiyat koymak
Verb
bir oyunu sahneye koymak
Verb
(US) adını bir listeye koymak
Verb
emekli aylığıyla emekliye ayrılmak
Verb
bir dava konu sunda karar vermek
Verb
bir dava konusunda karar vermek
Verb
bir fikri benimsemek
Verb
jüri üyesi görevini görmek
Verb
bir randevu tayin etmek
Verb
bir poliçe üzerindeki imza
kafasında bir soruyu çözmeye çalışmak
Verb
fiyatların yükseleceğini bekleyerek hisse satın almak
Verb
senet için dava etmek
Verb
senet üzerinde hak talep etmek
Verb
bir kira sözleşmesini yenilemek
Verb
bir elektrik düğmesini çevirmek
Verb
bir sorun için oylama yapmak
Verb
(şirket toplantısı) yazılı oy kullanma
bir konuda hararetli tartışmak
Verb
ömrü boyunca birinin baş belası olmak
Verb
itibarı zedelenmemiş olmak
Verb
kendi partisini avucunun içine almak
Verb
kontrol altına almak
Verb
radyoda bir istasyon bulmak
Verb
üzerinde rehin hakkı olmak
Verb
öfkesi burnunun ucunda olmak
Verb
saldırganlık göstermek
Verb
işi başından aşmak, yapacak dünya kadar işi olmak.
(a) mütemadiyen tehlikeli ilâçlar almak, (b) bir kimseden sürekli nefret etmek.
maaşının üçte ikisi oranında emekli aylığı almak
Verb
çok yüksek şeyleri hedeflemek
Verb
menfaatlerini yakından korumak
Verb
serbest ve bozucu hareketlere yol vermemek
Verb
birinin kabulü için zaman sınırı tespit etmek
Verb
sigorta şirketinden talepte bulunmak
Verb
birine bir poliçe keşide etmek
Verb
kendi hesabına poliçe keşide etmek
Verb
kendi parasından sarfetmek
Verb
bir ipotek borcunu ödememek
Verb
kılına (bile) dokunmamak, nazik/kibar davranmak, hiçbir zararı dokunmamak. not harm a fly.
memnun olmadığı halde memnun görünmek
Verb
bir şeyi işaretlemek
Verb
bir şey için ödül koymak
Verb
zamanına fazla değer vermek
Verb
bir şeye değer biçmek hizmetlerine yüksek değer biçmek
Verb
kendi yolundan gitmek
Verb