orientation

English-Turkish Translation

  1. Noun yönelim
  2. Noun yönel(t)me, yön/cihet verme, tevcih /teveccüh etme, cihetlen(dir)me.
  3. Noun, Psychology (çevreye /koşullara) alış(tır)ma, intibak et(tir)me
  4. Noun (yeni bir durumda) yerini/yönünü/amacını belirleme/tayin etme.
  5. Noun (yeni bir işe/mesleğe/çevreye) alıştırma/uydurma programı.
  6. Noun, Chemistry (özellikle aromatik bileşimlerde) yönelim, yönelme: molekül içinde atomların/atom gruplarının bağıl konumları.
  7. Noun, Architecture kilise/cami inşaatında mihrap yerinin/yönünün ve bina ekseninin tespiti.
  8. Noun (güvercinlerde) yuvaya dönüş içgüdüsü.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

consumer orientation
tüketiciye yöneltme
consumer orientation
tüketiciyi yöneltme
cost orientation
maliyet yöneltme
customer orientation
büyümeyi amaçlayan sağlam bir şirket çabasıyla sürekli olarak müşteri gereksinimleri üzerinde durma
customer orientation
müşteriye yönelik olma
market orientation
piyasa yönelimi
marketing orientation
pazarlama yönelimi (müşteri gereksinimlerinin neler ve hangi miktarda olduğunu saptamaya , üretimi ve
kârlılığı buna göre planlamaya yönelik kuruluşla
marketing orientation
pazarlama yönelimi
production orientation
pazarlama kavramına az yer veren
production orientation
temelde mal üretimi sorunlarıyla uğraşan bir üretim anlayışı
production orientation
üretim yönelimli
profit orientation
kâra yönelik
religious orientation
dini yönelim Noun, Religion-Faith
sexual orientation
cinsel yönelim Noun
orientation price
yönelim fiyatı
orientation process
uyum süreci Noun
landscape ( page orientation )
yatay Information Technology
portrait ( page orientation )
düşey Information Technology
English-Turkish phrases from Zargan's own database