original

English-Turkish Translation

  1. Adjective özgün (Kaynak: Evrim Çalışkanları)
  2. ilk.
    the original settlers.
  3. yaratıcı (zekâ), yeni fikirler/icatlar meydana getirebilen.
    an original thinker.
  4. yeni, orjinal, eşsiz, benzeri olmayan, yeni icat olunmuş.
    an original viewpoint. an original electronic
    device. She wrote a very original story.
  5. özgün, yalnız kendine özgü nitelik taşıyan, nitelikleri benzerlerinden üstün olan.
  6. asıl (nüsha), esas (metin), müsvedde.
    This is the original manuscript.
  7. asıl, kaynak, menşe, ilk, orijinal.
    This sculpture is a plaster copy, the original is in Rome.
  8. bir eserin ilk yazıldığı dil.
    to read Goethe in the original.
  9. garip/acayip/eksantrik kimse.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

originality
orijinallik Noun
originality
orijinalite Noun
bill note original
daha önce aynı taraflar arasında dava konusu edilmiş anlaşmazlığa ait dava dilekçesi
compare a copy with the original
bir kopyayı aslıyla karşılaştırmak Verb
copy something from the original
bir şeyi aslından kopya etmek Verb
copy something from the original
bir şeyi aslı ndan kopya etmek Verb
exact copy of the original
aslının aynı gibi suret
faithful to the original
aslına sadık
read a book in the original
bir kitabı yazıldığı dilde okumak Verb
read over a copy with the original
bir kopyayı esas metinle karşılaştırmak için okumak Verb
same as original
aslı gibidir
trace a copy from the original
aslından kopya çıkarmak Verb
original (copy
asıl
original acquisition
aslen iktisap
original acquisition
aslen iktisap (diğer bir kimsenin aracılığı gerekmeden bir malın mülkiyetinin ele geçirilmesi
original acts
temel işlemler Noun
original acts
asıl belgeler, temel işlemler Noun
original agreement
ilk sözleşme
original aims of an association
bir derneğin baş amaçları Noun
original application
(patent kanunu) esas başvuru
original appointment
(devlet memuru) deneme tayini
original assets
başlangıç sermayesi
original assets
kuruluş varlığı
original bill
(US) ciro edilmeden önce iskontoya tabi tutulan senet
original bill
para piyasasında cirodan önce alınıp satılan poliçe veya senet
original binding
orijinal cilt
original block
orijinal klişe
original board
kurucu kurul
original capital
(US) ana sermaye
original capital
başlangıç sermayesi
original charter
ilk imtiyaz
original company
ana şirket
original contract
esas mukavele
original contractor
ilk müteahhit
original conveyance
bir gayri menkul hakkının devir ve temliği
original copy
asıl kopya
original copy
asıl belge
original copy
orijinal nüsha
original copy
asıl nüsha
original copy
esas kopya
original copy
asıl
original copy
aslı
original copy
orijinal kopya
original cost
gerçek maliyet (bir değerin iktisap edildiği tarihte taşıdığı para değeri
original cost
orijinal maliyet
original cost
orijinal maliyet (bir varlığın satın alındığı tarihteki maliyeti
original cost
iktisap maliyeti
original data
temel esaslar
original data
veriler
original defence
esas savunma
original defence defense
esas savunma
original design
orijinal tasarı
original document
orijinal belge
original edition
ilk baskı
original edition
orijinal nüsha
original entries
asli kayıtlar Noun
original entry
orijinal kayıt ydı
original entry
orijinal (asıl) kayıt
original entry
gerçek kayıtlar
original entry
defterlere geçirilen düzgün işlemler ve bilgiler
original equipment
(otomobil) orijinal aksesuar
original equipment manufacturer (OEM)
orijinal parça üreticisi Transport
original estate
asli mülkiyet hakkı
original evidence
orijinal kanıt
original evidence
asli delil
original founder of ...
...'in ilk kurucusu Noun
original frustration
asli engeller
original frustration
(mukavele) başlangıçtaki olanaksızlık
original goods
doğal mallar (bakir arazi , doğal su yolları , yabani hayvanlar , vb gibi herhangi bir üretim işlemine
tabi tutulmamış ve ekonomik değeri olmayan mall
original goods
doğa ürünleri Noun
original gross premium
asli brüt prim (sigortacının sigortalıya komisyon ve benzeri indirimleri nazara almadan tahakkuk ettirdiği prim
original gross premium
asli brüt prim
original income
başlangıç geliri
original inhabitants
yerliler Noun
original inhabitants
ilk yerleşenler Noun
original inhabitants
ilk sakinler Noun
original instrument
asıl senet
original insured
(reassürans) asli sigortalı
original insurer
asli sigorta şirketi
original inventor
ilk keşfeden
original inventor
ilk bulan
original inventory
başlangıç envanteri
original investment
kuruluş sermayesi
original investment
başlangıç sermayesi
original invoice
satıcı tarafından düzenlenip alıcıya gönderilen ve gümrük işlemlerinde temel olan kesin ve gerçek fatura
original invoice
orijinal fatura
original issue
orijinal baskı
original issue stock
kuruluş hisse senedi
original issue stock
ilk hisse senetleri Noun
original issue stock
ortaklara verilen ilk hisse senetleri veya bunların yerini tutan belgeler
original jurisdiction
bidayet mahkemesi kaza hakkı
original language
anadil
original liability
asli borç ilişkisi
original literary work
özgün edebi yapıt
original manuscript
asıl nüsha
original manuscript
orijinal metin
original maturity
ilk vade
original meaning
ilk anlam
original member
kurucu üye
original member of a club
bir kulübün asıl üyesi
original member of a club
bir kulübün asil üyesi
original mortgager
ilk ipotek borçlusu
original mortgagor
ilk ipotek borçlusu
original nationality
başlangıçtaki uyruğu
original nationality
ilk uyruk
original net retained premium income
asli net konservasyon prim geliri (Sedan'ın reasürans ödemelerinden sonra alıkoyduğu net prim geliri
original offer
orijinal teklif
original package
orijinal ambalaj
original packing
orijinal ambalaj
original patent
kapsamlı ana patent
original plan
orijinal plan
original policy
esas poliçe
original policy
asli sigorta poliçesi
original price
alım fiyatı
original price
satın alma fiyatı
original process
davalıya ilk olarak çıkarılan ve davayı açan dilekçeyi içeren tebligat
original process
davayı açan dilekçeyi içeren tebligat
original process
davalıya ilk olarak çıkarılan
original property
başlangıçtaki malvarlığı
original purchase
ilk alım
original purchase unit
(okuyucu anketlerinde) bir gazete ya da ilk derginin satın alınması ya da abone olunması
original purchaser
ilk alıcı
original purchaser
ilk satın alan
original receipt
orijinal makbuz
original share
aksiyon lu kapital
original share
asli hisse senedi
original share
(Br) aksiyonlu kapital
original signed copy
imzalı orijinal nüsha Noun
original sin
ilk günah: Hıristiyan inancına göre Hazret-i Adem'in işlediği ve bütün insanlığa intikal eden ilk günah. Noun
original slip
asli slip (sigortacı ile sigorta konusu görüşülürken broker tarafından kullanılan plasman slip'i
original stock
(US) ana sermaye
original stock
ana sermaye
original stock
aksiyonlu kapital
original syndicate
(US) ortak teşebbüs konsorsiyumu
original tap
ana kılavuz
original text
özgün metin
original text
asıl metin
original thinker
özgün düşünür
original thought
buluş
original title
özgün yapıt
original user
ilk kullanıcı
original value
asli değer
original value
yeni değer
original value
ilk değer
original voucher
orijinal belge
original waybill
havayolu ordinosunun aslı
original will
orijinal vasiyetname
original wrapping
orijinal ambalaj
original writ
(US) davalının mahkemeye celbi
book of original entries
günlük yardımcı defter
book of original entries
yevmiye defteri
book of original entry
muhasebe esas kayıt defteri. Noun
court of original jurisdiction
bidayeten mahkeme yetkisi olan mahkeme
court of original jurisdiction
bidayet mahkemesi
decision to sustain the original ruling
direnme kararı Noun, Law
depreciation calculated on original costs
alış fiyatları üzerinden hesaplanan amortisman
have original jurisdiction
bidayet kaza yetkisi olmak Verb
have original jurisdiction
bidayet mahkemesi kaza hakkı olmak Verb
increase the original capital by
kuruluş sermayesini artırmak Verb
or as original or else
veya aslı gibi (reasürörün sadece rizikoyu kendisine sunulduğu şekilde değil aynı zamanda asli poliçede
yer alan herhangi bir farklılığı kabul ettiğin
record of original entry
tapu sicili
records of original entry
yevmiye defteri
records of original entry
nakit girdiler ve çıktıların kayıt ydıları Noun
records of original entry
nakit girdiler ve çıktıların kayıtları Noun
restore to its original condition
eski durumuna koymak Verb
restoring to its original shape
restitüsyon
return to the original owner
esas sahibine iade etmek Verb
show traces of its original colour despite dyeing
kusmak Verb
specialized books of original entry
bölünmüş günlük defterler, ayrık günlük defterler Noun
syndicate on original terms
kurucu konsorsiyum
syndicate on original terms
kurucu konsorsiyumu
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Translation

  1. primordial
Turkish-English translations from Zargan's own database