overcome

  1. Verb yenmek, galip gelmek, mağlûp etmek, galebe çalmak, zafer kazanmak, muzaffer olmak.
    to overcome an
    enemy / all difficulties. to overcome a bad habit.
  2. Verb hakkından gelmek, önlemek, gidermek.
  3. Verb alt etmek, ram etmek, hükmü altına almak, (alkol, ilâç, hastalık, heyecan vb.) zayıflatmak, takatsiz
    bırakmak, boyun eğdirmek, inkıyat ettirmek.
  4. Verb şaşırtmak, çaresiz bırakmak.
    be overcome with/by: etkilenmek.
    The girl was so overcome by the
    noise and the lights that she couldn't speak.
  5. Verb üstüne yayılmak, üstünü kaplamak.
kendini heyecanına kaptırmış olmak Verb
bir kötü alışkanlıktan kurtulmayı başarmak Verb
çıkmazı halletmek Verb
bir engeli aşmak Verb
tehlikeleri atlatmak Verb
güçlükleri yenmek Verb
birinin direncini kırmak Verb
düşmanla baş etmek Verb
bir planın uygulama güçlüklerini halletmek Verb
coşkuya kapılmak Verb
rehavet çökmek Verb
hayran olmak Verb
göbeği çatlamak Verb