kocanın karısına ve çocuklarına bakmaması
geleceğin tedarikini yapmak
Verb
senedin kabulünü sağlamak
Verb
birinin emrine otomobil sağlamak
Verb
bir kıza çeyiz düzmek
Verb
nafakasını temin etmek
Verb
konuşma konusu sağlamak
Verb
ek teminat göstermek
Verb, Banking
hazırlıklı bulunmak, ihtiyatlı davranmak, gerekli önlemleri almak.
to provide against accident.
bir kömür kıtlığına karşı tedbir almak
Verb
bir tehlikeye karşı tedbir almak
Verb
kazalara karşı önleyici tedbir almak
Verb
birşeye karşı güvence sağlamak
Verb
birşeye karşı önlem almak
Verb
birşeyi men etmek
Verb, Law
birşeyi yasaklamak
Verb, Law
tescil yükümlülüğünden muafiyet elde etmek
Verb
birine bir fırsat yaratmak
Verb
birine bir şey yapması için fırsat vermek
Verb
dumanın çıkması için bir çıkış bulmak
Verb
...'e menfaat sağlamak
Noun
geçimini sağlamak, tedarikli bulunmak.
to provide for one's family: Ailesinin geçimini sağlamak.
to provide for old age: ihtiyarlık için tedarikli bulunmak.
expenses provided for in the budget: masraf bütçesi.
He had provided for any eventuality: Her türlü ihtimale karşı tedarikli idi.
to be provided for: ihtiyacı karşılanmak.
senedi ödemek için karşılık bulmak
Verb
bir senet için teminat vermek
Verb
geniş bir ailenin geçimini sağlamak
Verb
geniş ailenin rızkını temin etmek
Verb
beklenmedik bir durum için tedbirli davranmak
Verb
birine fırsat sağlamak
Verb
zor durumlara karşı hazırlıklı bulunmak
Verb
beklenmedik duruma karşı hazırlıklı olmak
Verb
her türlü tedbiri almak
Verb
birinin geçimini sağlamak
Verb
birinin geçimini sağlamak
Verb
birinin geçimini sağlamak
Verb
birinin gereksinimlerini karşılamak
Verb
birşeye karşı güvence sağlamak
Verb
birşeyi önlemek için plan yapmak
Verb
birşeye imkân tanımak
Verb, Law
birşeye olanak tanımak
Verb, Law
birşeye karşı önlem almak
Verb
birşeyi mümkün kılmak
Verb, Law
birşeyi öngörmek
Verb, Law
birşeyi uygun görmek
Verb, Law
konuklarımızı ağırlamak için gerekli önlemleri almak
Verb
mahkeme masraflarını üstlenmek
Verb
ihtiyaçları karşılamak
Verb
alet ve olanak sağlamak
Verb
birinin geçimini temin etmek
Verb
tartışma konusu açmak
Verb
gazete için haber sağlamak
Verb
tartışılacak konu getirmek
Verb
sanayi için yeni iş alanları yaratmak
Verb
geri ödemesi olmayan yardım sağlamak
Verb
geri ödemesiz bir yardım sağlamak
Verb
zarardan koruma sağlamak
Verb
değerli eşya için kasa sağlamak
Verb
birine teminat sağlamak
Verb
birine birşeyi sağlamak
Verb
birine birşeyi tedarik etmek
Verb
biri için birşey sağlamak
Verb
biri için birşey tedarik etmek
Verb
biri için birşey temin etmek
Verb
birine birşeyi temin etmek
Verb
biri için birşey tedarik etmek
Verb
biri için birşey sağlamak
Verb
birine birşeyi sağlamak
Verb
birine birşeyi temin etmek
Verb
biri için birşey temin etmek
Verb
birine birşeyi tedarik etmek
Verb
birşeyi zorunlu kılmak
Verb, Law
birşeyi uygun görmek
Verb, Law
birşeyi öngörmek
Verb, Law
birşeyi şart koşmak
Verb, Law
gerekli taşıt aracını sağlamak
Verb
âdet olan hizmette bulunmak
Verb
dedikodu konusu yaratmak
Verb
bir şeyi yeter derecede tedarik etmek
Verb
hizmet sözleşmesi
Noun, Contract Law
sermaye sağlayacağını taahhüt etmek
Verb
hizmet sunma özgürlüğü (serbestisi)
nafakasını sağlamada ihmal
kapıdan havaalanına limuzin servisi
Dernek, Vakıf, Birlik, Kurum, Kuruluş, Sandık ve Benzeri Teşekküllere Genel Yönetim Kapsamındaki Kamu
İdarelerinin Bütçelerinden Yardım Yapılması Hakkında Yönetmelik
Proper Name, Law