practice

  1. Noun, Religion-Faith amel
  2. Noun uygulama, tatbikat, icra, işletme.
    put into practice: uygulamaya geçmek, tatbik mevkiine koymak.

    We've made our plans, and now we must put them into practice.
    in practice: uygulamada, tatbikatta, icraatta, tatbik mevkiinde.
  3. Noun alışkanlık, itiyat, âdet.
    to make a practice of doing = to make it a practice to do … : … yapmayı
    âdet edinmek.
    It is not my practice to do so: Böyle yapmak âdetim değildir.
    as is my (usual) practice: âdetim veçhile.
    It's common practice: âdettir, âdet böyledir.
  4. Noun temrin, tekrarlama, çalışma, idman, talim, egzersiz.
    practice makes perfect: Meşk kemale erdirir/yapa
    yapa öğrenilir.
    He does 6 hours piano practice a day. It takes years of practice .
    target practice: atış talimi.
  5. Noun hüner, maharet, meleke, tecrübe.
    Have you had any practice in computer programming?
    out of
    practice: melekesi körlenmiş, çoktan bırakmış, yapmayı unutmuş.
  6. Noun yöntem, usul, teamül, metod.
    It is the practice in English law to consider a person innocent until
    he has been proven guilty.
  7. Noun sanat/meslek icrası.
    Is Doctor J. still in practice here?
  8. Noun (a) iş, meslek.
    to go into practice (to set up in practice) as a lawyer: Avukatlık mesleğine girmek.
    (b) iş yeri.
    Where is his practice?
  9. Noun, Law dava açma/duruşma yöntemi/usulü.
  10. Noun müşteri sayısı.
    He has a large practice: Çok (sayıda) müşterisi var.
  11. Verb bilfiil yapmak, icra etmek.
    practice = practise what you preach: Verdiğiniz öğütleri önce kendiniz tutun/yapın.
  12. Verb çalışmak.
  13. Verb uygulamak, tatbik etmek.
  14. Verb (sanat/meslek) icra etmek, meslekte çalışmak.
  15. Verb talim et(tir)mek, temrin/egzersiz yap(tır)mak.
  16. Verb kendini alıştırmak, pratik yapmak.
    Our income has decreased and now we have to practice = practise economy.
  17. Verb hile/desise/oyun hazırlamak.
Dişçilik ile ilgili uygulama faaliyetleri (NACE kodu: 86.23) Noun, Trades-Professions
standart uygulamayı izlemek Verb
Genel hekimlik uygulama faaliyetleri (NACE kodu: 86.21) Noun, Trades-Professions
âdet edinmek Verb
Tıp ve dişçilik ile ilgili uygulama faaliyetleri (NACE kodu: 86.2) Noun, Trades-Professions
serbest hekim Noun, Medicine
serbest çalışan doktor Noun, Medicine
kendi muayenehanesinde çalışan doktor Noun, Medicine
dini pratikler Noun, Religion-Faith
avukatlık bürosunu satmak Verb
Uzman hekimlik ile ilgili uygulama faaliyetleri (NACE kodu: 86.22) Noun, Trades-Professions
mesleğini özel olarak icra etmek Verb
nişan alma talimi
muhasebe uygulaması
muhasebe tatbikatı
idari uygulama
rekabet karşıtı uygulama Noun, Competition Law
keyfi uygulama Noun, Politics-Intl. Relations
mimarlık bürosu Noun
banka uygulaması
genel uygulama olmak Verb
en iyi uygulama
bütçe tatbikatı
bütçe uygulaması
bütçenin uygulanması
bir meslekte çalışmak Verb
(Br) danışman avukatın yaptığı danışmanlık işi
medeni kanun usul hukuku
iyi uygulama kodu
nizamname
usul hukuku kanunu
belirli bir çalışma alanına ilişkin saptanmış yasaların tümü
muharebe atış tatbikatı
ticaret dünyasındaki teamüller
ticari teamül
ticaret gelenekleri Noun
ticari uygulama
ticari âdetler
genel uygulama
genel âdet
uyumlu eylem Noun, Competition Law
tutucu alışkanlık
tutarlı uygulama
işverenle işçi arasındaki ücret sözleşmesine karşı gelmeyi ifade etmek Verb
mahkeme usulü
hâkimlik stajı
cezai usul hukuku
mevcut uygulama Noun
örfî uygulama Noun
geçerli uygulama
yerleşik usul
mesleki teamüller Noun
kolaylaştırıcı eylem Noun, Competition Law
manevra
atış eğitimi Noun, Military
kolaylık için
genel hareket tarzı
iyi laboratuvar uygulamaları Noun
grup adeti
grup âdeti
iyi klinik uygulamaları kılavuzu
iyi laboratuvar uygulamaları kılavuzu
(doktor) çok hastası olmak Verb
genellikle benimsenen muhasebe uygulamasına göre
tatbikatta
pratikte
fiiliyatta
gerçekte
pratikte Adverb
uygulamada Adverb
gelir vergisi uygulaması
İslami amel Proper Name, Religion-Faith
hukukçuluk yapma
avukatlık stajı
avukatlık stajı
bir doktora hekimlik ruhsatı vermek Verb
paralı staj
piyasa teamülü
iyiniyetli ticarî uygulama
iyiniyetli olağan ticarî uygulama
büro faaliyeti
(US) büro faaliyeti
pratiğini kaybetmiş
idmansız
(Br) sosyal sigorta doktorluğu
parlamento usulleri Noun
doktor muayenehanesi Medicine
kendi muayenehanesinde çalışma Noun, Medicine
serbest çalışma Noun, Medicine
serbest hekimlik Noun, Medicine
özel muayenehane Noun, Medicine
kendi uygulamadığı ilkelere bağlı görünmek Verb
mesleğini icra etme
uygulamak Verb
uygulamak Verb
uygulamaya koymak Verb
tatbik sahasına koymak Verb
bir şeyi uygulamak Verb
okuma alıştırması
patenti uygulamaya koymak Verb
teoriyi uygulamaya koymak Verb
bir kuramı uygulamak Verb
bir teoriyi uygulamaya koymak Verb
buluşa uygulama alanı bulmak Verb
bir buluşa uygulama alanı bulmak Verb
uygulamak Verb
bir mesleğin icrasını bırakmak Verb
hukuk usulü muhakemeleri Noun
dava usulü
sekreterlik deneyimi
(yasa dışı olmayan) meslek hilesi, kurnazlık.
atış talimi Noun, Military
iş âdeti
avukatlık stajı
standart uygulama
devlet uygulaması Noun, International Law
sokak uygulaması (kabul edilmiş mali uygulamaların dışında bir uygulama
bir avukatlık bürosunu devralmak Verb
uzun yıllar deneyim istemek Verb
atış talimi.
sağlam ticari örf ve âdetlere uygun
(doktor , avukat) bir meslektaşın işini müşterileri ile
ticari gelenek
deneyim yılları Noun
adliyede uygulanacak muameleleri düzenleyen usul hukukuna ait kanun
usul hukukuna ait kanun
avukatlık yapmak Verb
hilekârlık yapmak Verb
eğitim atışı Noun, Military
banka âdetleri Noun
pazarları dükkânları kapama âdeti
avukatlık stajı
tıp stajı
ticari teamül
mahkemenin (kaza) içtihadı
mahkemeye sahtekârlık yapmak Verb
(US) Br avukatlık yapmak Verb
rüşvet vermek Verb
birine hile yapmak Verb
erken kalkma alışkanlığı edinmek Verb
avukatlık yapmak Verb
gazetecilik yapmak Verb
avukatlık yapmak Verb
doktorluk yapmak Verb
piyano çalışmak Verb
kibarlık etmek Verb
aynı meslekte çalışmak Verb
birinin saflığından yararlanmak Verb
verdiği vaazı kendi de tatbik etmek Verb
sabote etmek Verb
eğitim gemisi
talim etmek Verb
student teacher Noun
stajiyer öğretmen.
aksine bir uygulama
tefecilik yapmak Verb
şiddet kullanmak Verb
(US) patent avukatlığı yapabilmek Verb
(US) muhakeme usulü kanunu
iyi laboratuvar uygulamaları Noun
mahkemelerin değişmeyen uygulaması
doktorluk yapma ruhsatı
sınavlarda kopya çekmeyi âdet edinmek Verb
bir şeyi alışkanlık edinmek Verb
model davası Noun
kartel sözleşmesi
(Br) kartel mahkemesi
avukat olarak yerleşmek Verb
dolandırıcılık
pis rekabet
karanlık işler
avukatlık
belgeli kredilere ilişkin yeknesak teamüller ve uygulamalar Noun
vesikalı kredilere ilişkin yeknesak teamüller ve uygulamalar Noun