hapis cezasını para cezasına çevirmek
Verb, Law
Herşey yolunda.
Sentence, Idioms
Herhangi bir sorun yok.
Sentence, Idioms
İyilik sağlık.
Sentence, Idioms
ince taneli
Adjective, Geology
idari para cezası
Noun, Law
cezayı (para cezasını) müstelzim
bir cezaya çarptırılabilir
ceza ödeyerek satışı iptal etmek
Verb
ceza tahakkuk ettirmek
Verb
para cezası tahakkuk ettirmek
Verb
para cezasının miktarının tespiti
(fiyat) kuruşuna kadar hesaplamak
Verb
para ile cezalandırılmak
Verb
bir para cezasının tahsili
bir bölgenin tüm sakinlerine konan para cezası
hapis cezasını para cezasına çevirmek
Verb
hapis cezasını para cezasına çevirmek
Verb
adli para cezası
Noun, Law
ucu ucuna getirmek, çok az zaman bırakmak.
You're cutting it a bit fine if you want to catch 5.30 train.
belli bir miktardaki para cezası
taste zevkli giyinmek
Verb
para cezasıyla kurtulmak
Verb
ağır para cezası
Noun, Law
herşey yolunda giderse
Adverb
bir aksilik olmazsa
Adverb
bir aksilik çıkmazsa
Adverb
bir para cezasının kesilmesi
(a) özetle, kısaca, hulâsaten, (b) sonuç olarak, binnetice.
bir para cezasına uğramak
Verb
adli para cezası
Noun, Criminal Law
para cezasına çarptırılabilir
para ceza sına çarptırılabilir
bir para cezasını seçme hakkı
fiyatlar asgari hadde indirilmiştir.
para cezası (nı) gerektirir
para cezasını ağırlaştırmak
Verb
bir para cezasını zorla almak
Verb
bir para cezasını bağışlama
bir para cezasını affetmek
Verb
para cezasını ödemek
Verb
trafik cezası
Noun, Land Transport
birinci sınıf banka senedi
bir kambiyo senedinin sorumluluğunu yüklenen kişinin kredi itibarının çok yüksek olması nedeniyle ve
çok az risk taşıması ya da risksiz olmasından ötü
(sinema filmi ya da televizyonda) baskıya ve dağıtıma hazır film
piyasadaki bir menkul kıymetin alış ve satış fiyatları arasındaki farkın çok az olması
disipline aykırı hareket için ödenen para cezası
esasa ilişkin hükümlerin ihlali nedeniyle verilen ceza
Noun, Competition Law
kaçınılması olanaksız güç durum
ince kıyılmış baharat otları (nane, kekik, maydanoz, dereotu vb.).
Noun
hile, kurnazlık, entrika.
(Br) birinci sınıf senetler
Noun
ince baskı: bir sözleşme/kontrat/sigorta poliçesinde sınırlamaları açıklayan ve asıl metinden daha ince basılmış olan maddeler.
Noun
birini birşey yüzünden cezaya çarptırmak
Verb
birini birşey için cezaya çarptırmak
Verb
birine birşey cezası kesmek
Verb
birine birşey için ceza kesmek
Verb
birine birşey yüzünden ceza kesmek
Verb
birine birşey tutarında ceza kesmek
Verb
birini birşey tutarında cezaya çarptırmak
Verb
birine birşeyi ceza kesmek
Verb
(kuram , vb) pratik olmayan
ince-yapı: elektron mikroskobunda incelenen biyolojik yapı.
Noun
birinci sınıf ticari senet
güzel bir manzaraya hâkim olmak
Verb
geleceği parlak olmak
Verb
birini para cezasına çarptırmak
Verb
güzel bir elyazısıyla
Adverb
birine para cezası vermek
Verb
birinden para cezası almak
Verb
birinden para cezası almak.
birlikte iyi uyuşmak
Verb
günün birinde.
one of these fine days: gün olur zaman olur, günün birinde.
güzel bir mülkü olmak
Verb
güzel havanının hüküm sürdüğü dönem
birini namuslu addetmek
Verb