principle

  1. Noun ilke
  2. Noun umde
  3. Noun ilke, umde, prensip.
    act one's principles: ilkelerine bağlı kalmak.
    a matter of principle: prensip meselesi.
  4. Noun kural, kaide, düstur.
    the principle of self-government.
  5. Noun yöntem, usul.
    principles: erkân, yol-yöntem, ahlâk kuralları.
  6. Noun dürüstlük, ahlâk.
    a man of principle: dürüst bir adam.
  7. Noun öz, köken, ana madde.
    active principle: etkin madde.
  8. Noun (Hristiyanlıkta) Allah.
hakkaniyet ilkeleri Noun, Law
iç hukukun temel prensipleri Noun, Law
hukukun genel ilkeleri Noun, Law
müşterini tanı ilkesi, müşterini tanı prensibi Noun, Banking
müşterini tanı ilkesi, müşterini tanı prensibi Noun, Banking
akaid-i İslamiyye Noun, Religion-Faith
suç ve cezada kanunilik ilkesi Noun, Law
ödeme gücü ilkesi
toplam net yatırım düzeyinin
üretimde beklenen değişikliğe dayandığını savunan kuram
hızlandırma ilkesi
hızlandıran ilkesi Noun, Economics
faile göre kişisellik ilkesi Noun, International Law
aktif madde
benimsemek Verb
çelişmeli yargılama ilkesi Noun, Law
prensip anlaşması
kirleten öder ilkesinin uygulanması
Arşimet yasası: “Bir sıvıya batan cisim, yerini aldığı sıvı ağırlığına eşit bir kuvvetle yukarı doğru itilir.”
Arşimet prensibi Noun, Physics
ana ilke
esas ilke
vergide yarar ilkesi
acı madde: çoğu bitkisel kaynaklı olup kimyasal olarak sınıflandırılamayan yüzlerce acı lezzetli bileşimden herhangi biri.
bütçe ilkeleri Noun
öbek yapı ilkesi
bloklama yapı ilkesi
blok yapı ilkesi
iş ilkesi
bir ilkeyi uygulamak Verb
karşılaştırmalı maliyet ilkesi
gizlilik ilkesi Noun, Law
anayasal ilke
madencilikte gelir-gider-geri nakliyat sistemi
maliyet esası
maliyet prensibi
paranın altın karşılığı ilkesi
paranın altın karşılığı ilkesi (banknot ihracının tam altın karşılığı olması gerektiği görüşü
bir ilkeden ayrılma
bir ilkeden sapmak Verb
bir prensipten ayrılmak Verb
çift taraflılık prensibi
silahların eşitliği ilkesi Noun, Law
eşitlik ilkesi Noun, Law
eşel mobil
temel prensip
bir ilke koymak Verb
ilke koymak Verb
dışlama ilkesi:
Fermi-Dirac istatistiğine uyan parçacıkların aynı erke düzeyinde bulunamayacaklarını
belirten ilke.
Pauli exclusion principle ile ayni anlama gelir.
Noun
tükenme ilkesi Noun, Law
temel ilke. Noun
başlangıç, mebde, baş.
kurucu ilke Noun, Politics-Intl. Relations
işletmelerin devamlılığı ilkesi
işletmenin sürekliliği ilkesi Noun, Accounting
baş prensip
baş ilke
yol gösterici ilke Noun
hükümetin araştırma yapan kurumlarının
araştırmadan yararlanan hükümet dairelerinden tümüyle bağımsız olması gerektiği ilkesi
prensibine bağlı kalmak Verb
özdeşlik ilkesi.
ilke/prensip olarak, esas itibarıyla.
uncertainty principle
belirsizlik ilkesi: Doğabilimsel ölçümlerde giderilmesi olanaksız bir temel belirsizlik bulunduğunu bildiren ilke.
mübadele prensibi
müşterini tanı ilkesi, müşterini tanı prensibi Noun, Banking
prensip koymak Verb
Chatelier ilkesi: “Dengedeki bir sisteme dış kuvvet etkiyince buna tepki gösterecek şekilde denge durumu ayarlanır.” Noun
baş ilke
baş prensip
baş ilke
hukuk kuralı Noun, Law
kanuni ilke
hukuk ilkesi
serbest rekabet ilkesi
prensip edinmek Verb
ilke edinmek Verb
prensip sahibi adam
işletmecilik ilkeleri Noun
dönemsellik ilkesi Noun, Accounting
bilmesi gereken prensibi Noun, Law
ayırım gözetmeme ilkesi
ayrımcılık yapmama ilkesi
geri göndermeme ilkesi Noun, International Law
geri göndermeme ilkesi Noun, Law
ilkeye dayanarak, prensip itibarıyla.
refuse on principle: prensibine uymadığından reddetmek.
prensip olarak
üstün gelen ilke
mağdura göre kişisellik ilkesi Noun, International Law
exclusion principle
kullandıkça ödeme prensibi
yetenek ilkesi: bir kurumda çalışan memurun, yeteneğinin son sınırına erişinceye kadar kadar tefi ettirileceği ilkesi. Noun
(Freud teorisinde) hoşlanma ilkesi: ıstıraptan kaçınarak haz arama içgüdüsü. Noun
ilke sorunu
İhtiyatlılık ilkesi
ölçülülük ilkesi Law
nicemsel eşdeğerlik ilkesi.
gerçeklik ilkesi.
karşılık ilkesi
bir ülkenin bir başkasına tanıdığı ticaret kolaylıklarının o ülke tarafından kendisine de tanınması ilkesi
karşılıklılık ilkesi Noun, Politics-Intl. Relations
prensip olarak reddetmek Verb
uzmanlaşma ilkesi Noun
bir ilkeye çok önem vermek Verb
mülkilik ilkesi Noun, Public Administration
belirsizlik ilkesi: Doğabilimsel ölçümlerde giderilmesi olanaksız bir temel belirsizlik bulunduğunu bildiren ilke.
belirsizlik ilkesi Noun, Engineering
yaşama gücü/kuvveti/enerjisi. Noun
ana bileşenler çözümlemesi
baş alacaklı
nedensellik ilkesi
yüz yüzelik ilkesi Noun
etkililik ilkesi Noun, International Law
eşit ücretler ilkesi
eşitlik ilkesi
muafiyet ilkesi
en az çaba ilkesi Noun, Linguistics
kanuniyet prensibi
kanunilik ilkesi Noun, Law
kanunilik prensibi Noun, Law
sınırlı sorumluluk ilkesi
çoğunluk ilkesi
sadelik ilkesi Noun, Linguistics
katılımcılık ilkesi Noun
aşamalılık ilkesi
ölçülülük ilkesi Noun, Law
orantısallık ilkesi Noun
aleniyet prensibi Law
karşılıklılık ilkesi Noun, Politics-Intl. Relations
karşılıklılık ilkesi, mütekabiliyet ilkesi Noun, International Law
izafiyet ilkesi
rölativite ilkesi
otodeterminasyon ilkesi
ikame prensibi
vergilendirme ilkesi
kanunların mülkiliği
mülkilik ilkesi, ülkesellik ilkesi Noun, Law
toprak esası Noun, International Law
denizlerin serbestliği ilkesi Noun, International Law
kirleten öder prensibi
ahde vefa ilkesi Noun, Law