provisional


  1. provisionary ile ayni anlama gelir. geçici, eğreti, muvakkat, ihzarî.
    a provisional argreement.
    provisional government.
  2. koşullu, şartlı, şarta bağlı.
  3. geçici süre için kullanılan pul.
geçici kabul Noun, Public Administration
geçici hesap
geçici gündem
geçici anlaşma
geçici önlemler
geçici düzenleme
geçici tutuklama
geçici madde Noun, Law
geçici hüküm Noun, Law
ihtiyati haciz Noun, Law
geçici senet
geçici belge
geçici teminat Noun
geçici kayıt
geçici bütçe
geçici belge
geçici madde
geçici kurul
geçici sözleşme
(US) hususi mahkeme
(US) yetkisini veren makamca yönetilen geçici bir federal mahkeme
geçici teminat
geçici karar
geçici karar
geçici kararname
geçici görevler Noun
muvakkat icra
geçici olarak yürürlüğe girme Noun, Law
geçici hükümet
muvakkat hükümet
(geçici) ihtiyati tedbir
geçici mahkeme emri
ihtiyati tedbir kararı Noun, Law
ihtiyati tedbir Noun, Law
geçici sigorta
muvakkat sigorta
muvakkat fatura
geçici fatura
muvakkat hüküm
geçici karar Noun
geçici mahkeme hükmü
geçici kanun
(Br) geçici emir
geçici talimat
geçici emir
geçici bölme
geçici makbuz
geçici kural
geçici nizamname
geçici kural
geçici çare
kesin olmayan
muvakkat cevap
geçici rezervasyon
geçici rezervasyon
geçici belge
geçici haciz
muvakkat senet
geçici hisse senedi
geçici vergi beyannamesi
geçici anlaşma
geçici bir düzenleme yapmak Verb
geçici bir düzenleme yapmak Verb
geçici anlaşma düzenlemek Verb
geçici tutuklamak Verb
geçici tutuklama talebi Noun, International Law