sleeping

English-Turkish Translation

  1. uyuma, uyku hali.
  2. uyuyan.
  3. yataklı.
    sleeping car: yataklı vagon.
  4. uyku+, uyku için kullanılan.
    sleeping bag: uyku tulumu.
    a sleeping jacket.
  5. uyku+, uyutucu, uyumaya yardım eden.
    a sleeping mask.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

sleeping pill
uyku ilacı Noun, Medicine
sleeping pill
uyku hapı Noun, Medicine
sleeping tablet
uyku ilacı Noun, Medicine
sleeping tablet
uyku hapı Noun, Medicine
sleeping accommodation
yatacak yer.
sleeping aid
uykuya yardımcı şey Noun, Medicine
sleeping aid
uyumayı kolaylaştıran şey Noun, Medicine
sleeping bag
uyku tulumu Noun
sleeping Beauty
Uyuyan Güzel.
Sleeping Beauty
Uyuyan Güzel Proper Name, Language-Literature
sleeping cabin
küçük kamara
sleeping car
yataklı vagon
sleeping car
yataklı
sleeping car
(US) yataklı vagon
sleeping carriage
yataklı
sleeping carriage
yataklı vagon
sleeping carriage
(Br) yataklı vagon
sleeping compartment
yataklı vagon
sleeping economy
geniş kaynakları tam olarak kullanılmayan ve gerçekleştirilmemiş büyük bir ticari potansiyeli bulunan bir ekonomi
sleeping economy
uyuyan ekonomi
sleeping economy
Çin Halk Cumhuriyeti uyutan ekonomi için iyi bir örnektir
sleeping investment
uyuyan ortaklık yatırımı
sleeping mode
uyku durumu Information Technology
sleeping partner
işin yönetimine karışmayan ortak.
sleeping porch
yataklı veranda.
sleeping quarters
yatakhane Noun
sleeping sickness
uyku hastalığı, virüslerin sebep olduğu bulaşıcı bir hastalık. Merkezî sinir sistemini etkiler; ateş,
uyuşukluk ve duygu bozuklukları şeklinde görülür.
sleeping sickness
uyku sayrılığı/hastalığı.
African sleeping sickness
uyku sayrılığı/hastalığı.
let sleeping dog lie
meseleyi kurcalama, işleri kendi haline bırak, uyuyan yılanı uyandırma.
Let sleeping dog lie
Uyuyan yılanı uyandırma/işi kurcalama/oluruna bırak.
let sleeping dogs lie
işi kurcalamamak Verb
let sleeping dogs lie
konuyu kurcalamamak Verb
let sleeping dogs lie
işi oluruna bırakmak Verb
Let the sleeping dog lie
! Uyuyan köpeğin (yılanın) kuyruğuna basma!
let the sleeping dogs lie
meseleyi kurcalama
rouse the sleeping lion
uyuyan aslanı uyandırmak Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database