the left

English-Turkish Translation

  1. sol, solkanat: sosyal, politik ve ekonomik alanda mevcut düzeni yıkıp geniş kapsamlı devrim yapma yanlısı
    olan parti/grup. (bkz: right ).
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

claim one's things from the left luggage-
office emanetçiden eşyalarını geri istemek Verb
steer (one's vehicle) to the left
sollamak Verb
(car) to pull to the left
sola çekmek Verb
keep to the left
soldan gitmek Verb
opening to the left
(politika) sola açılma
overtake on the left
sollamak Verb
overtake on the left
önündeki arabayı sollamak Verb
pull to the left
(araba) sola çekmek Verb
swing to the left
sola dönmek Verb
take the road to the left
sola sapmak Verb
the left wing
solcu kanat
be in the left field
yedeğe alınmak.
(poker) all the money one has left to stake
rest
(sth not yet compled) to be left hanging in the air
sürünceme de kalmak Verb
be left holding the baby

be left holding the bag): (a) başkasının yarım bıraktığı iş) üzerinde kalmak/üstüne yıkılmak,
sorumluluk üzerinde kalmak, (b) eli boş dönmek,
argo hava almak, açıkta kalmak.
be left in the lurch
yaya kalmak Verb
be left to the discretion of the court
hâkimin takdirine bırakılmak Verb
be left to the discretion of the court
mahkemenin takdir yetkisine bırakılmak Verb
be left up in the air
sallantı da kalmak Verb
fine left to the discretion of the judge
para cezasının tutarı hâkimin takdirine bırakılmıştır
Greens and the Left Party of the Future
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Proper Name, Political Parties
Greens and the Left Party of the Future
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Proper Name, Organizations
have lost the use of one's left eye
sol gözünü kullanamaz olmak Verb
in his hurry to catch the train he left his hat in the taxi
trene yetişmek için acelesinden şapkasını takside unuttu
left to the discretion
takdirine bırakılmış
the centre left
merkez sol Noun, Politics-Intl. Relations
the revolutionary left
devrimci sol Noun, Politics-Intl. Relations
the scrapings left on the bottom of a cooking pot
sıyrıntı
English-Turkish phrases from Zargan's own database