kalabalıkta zorla ilerlemek
Verb
basın mensubu
Noun, Media-Publishing
basını kendi siyasal fikirlerinin aracı olarak kullanmak
Verb
baskıya hazır (olmamak) olmak
Verb
basında bir şeyin reklamıni yapmak
Verb
basından büyük destek görmek
Verb
baskı provasını düzeltmek
Verb
basına gizli bilgi açıklamak
Verb
basında sözü edilmek
Verb
basın özgürlüğü
Noun, Rights-Freedoms
basının içgüdüsel birliktelik duygusu
basının ağzını tıkamak
Verb
basın tarafından abartılmış
basınla irtibat kurmak
Verb
basın yoluyla ilan edilen bildiri
basına beyanat vermek
Verb
basına basın bülteni vermek
Verb
basın hürriyetinıkısıtlama
bir eserin basılmasına nezaret etmek
Verb
basına tekzip göndermek
Verb
basını subvansiyone etmek
Verb
basına rüşvet vermek
Verb
basını sübvansiyone etmek
Verb
basına sansür koymak
Verb
Basın özgürlüğünün topluma sağladığı faydalar
Noun
yetkililer sonunda gerçekleri basına açıklamak dılar
Noun
basına yazılı beyanat vermek
Verb
basına yazılı bir beyanat vermek
Verb
Cumhurbaşkanlığı Basın Başdanışmanlığı
Noun, Organizations
Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği
Noun, Organizations
çalışmayı hızlandırmak
Verb
bir işin çabuk bitirilmesi için üstelemek
Verb
işin çabuk bitirilmesi için üstelemek
Verb
acilen harekete geçilmesini talep etmek
Verb
(şaraplık) üzümü çiğnemek.
bakanın bu konuyu basına açıklaması bekleniyor