thief

English-Turkish Translation

  1. arakçı (argo)
  2. Noun hırsız.
    Set a thief to catch a thief: Dinsizin hakkından imansız gelir/ çivi çiviyi söker.
    There
    is honor amongst the thieves: İt iti ısırmaz/ Hırsız hırsızı korur/ Hırsızlığın da bir şerefi vardır.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition

English Turkish Phrases

arrest a thief
bir hırsızı tutuklamak Verb
be unable to find traces of a thief
bir hırsızın izini bulamamak Verb
being a snatch-and-run thief
kapkaççılık
capture a thief
bir hırsızı yakalamak Verb
capture a thief
bir hırsızı ele geçirmek Verb
capture of a thief
bir hırsızın ele geçirilmesi
church thief
kilise hırsızı
common thief
sabıkalı hırsız
detection of a thief
bir hırsızın bulunması
dog a suspected thief
şüphe altındaki bir hırsızı izlemek Verb
expose a thief
bir hırsızın maskesini düşürmek Verb
motor car thief
otomobil hırsızı
scare a thief
bir hırsızı korkutmak Verb
scare away a thief
hırsızı korkutmak Verb
shop thief
dükkân hırsızı
smalltime thief
küçük hırsız
small-time thief
ufak tefek şeyler aşıran hırsız
snatch-and-run thief
kapkaççı
sneak thief
açık pencere veya kapıdan giren hırsız.
tackle a thief
bir hırsızı tutuklamak Verb
take up a thief
bir hırsızı yakalamak Verb
thief alarm
hırsızlığa karşı alarm
hustle a thief into the van
bir hırsızı kamyonete tıkmak Verb
like a thief in the night
görünmeden sessizce
sentence a thief to six months imprisonment
hırsızı altı ay hapse mahkûm etmek Verb
sentence a thief to six months imprisonment
bir hırsızı altı ay hapse mahkûm etmek Verb
set a thief to catch a thief
kediye peynir tulumu emanet etmek Verb
walk a thief off
(polis) hırsızı alıp götürmek Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database