Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
tolerance
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Noun, Psychology
direnç
Noun
müsamaha
Noun
hoşgörü
Noun
müsamaha
Noun
hoşgörü, hoş görme, göz yumma, müsamaha.
Noun
dayanma, katlanma, tahammül.
My tolerance of noise is limited.
Noun, Medicine
ilâca/zehire karşı direnç/tahammül.
Noun, Machines
oynama payı, tolerans, ihtiyat payı, müsaade edilen hata/fark sınırı.
Noun
sikkelerde standard ayar ve ağırlığa nazaran (kabul edilebilecek) fark.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
food intolerance
gıda intoleransı
Noun, Diseases
lactose intolerance
laktoz intoleransı
Noun, Diseases
tolerant
hoşgörülü
Adjective
tolerant
müsamahakar
Adjective
gage tolerance
mastar farkı
gauge tolerance
mastar farkı
limit of tolerance
hoşgörü sınırı
limit of tolerance
tolerans sınırı
positive tolerance
pozitif tolerans
Noun, Transport
racial tolerance
ırksal hoşgörü
spirit of tolerance
hoşgörü ruhu
stand for racial tolerance
ırk hoşgörüsünden yana olmak
Verb
tolerance factor
tolerans faktörü
tolerance limit
pay sınırı
tolerance limit
fark haddi
tolerance of the mint
sikkelerde geçerli tutulan ayardan farklı olmasına müsaade edilen ağırlık derecesi
tolerance requirement
tolerans şartları
Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.