uzun vadeli

Turkish-English Translation

  1. Adjective long-run
  2. Adjective long-term
  3. at long date
  4. long dated
  5. long range
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

kısa vadeli
short-run Adjective
kısa vadeli
short-term Adjective
daha uzun vadeli
longer-term Adjective
uzun vadeli alacaklar
long-term receivables Noun
uzun vadeli alacaklar
long term receivables Noun
uzun vadeli beklentiler
long- term prospects Noun
uzun vadeli borç
capital liability
uzun vadeli borç
long-term debt
uzun vadeli borç
long-term liability
uzun vadeli borç
fixed indebtedness
uzun vadeli borç
long-term loan
uzun vadeli borç
long term liability
uzun vadeli borç vermek
to borrow long Verb
uzun vadeli borçlanma
long-term borrowing Noun, Banking
uzun vadeli borçlar
fixed liabilities Noun
uzun vadeli borçlu olma durumu
long- term indebtedness
uzun vadeli borçluluk
long term indebtedness
uzun vadeli borsa parası
time money
uzun vadeli bütçeleme
long-range budgeting
uzun vadeli büyüme
long-term growth
uzun vadeli denge
long-run equilibrium
uzun vadeli döviz muamelesi
(Br) long exchange
uzun vadeli döviz muamelesi
long exchange
uzun vadeli faiz oranı
long-term interest rate
uzun vadeli faiz oranı
long term interest rate
uzun vadeli faizli kıymetli evraka yatırılmış rezerv
funded reserve
uzun vadeli finansman
long-term financing
uzun vadeli finansman fonu
long-term financing funds
uzun vadeli finansman fonu
long-term financial funds
uzun vadeli finansman kaynakları
long-term sources Noun
uzun vadeli gelişme
long-term development
uzun vadeli hava tahmin raporu
long-range weather forecast
uzun vadeli hazine bonoları
exchequer bonds Noun
uzun vadeli işlemler
long-term transactions Noun
uzun vadeli işsizlik
long-run (.. term) unemployment
uzun vadeli işsizlik
long-run (... term) unemployment
uzun vadeli istikraz borcu
funded debt (indebtedness)
uzun vadeli kâğıt
long paper
uzun vadeli kâr planlaması
long-range pims planning
uzun vadeli kâr planlaması
long-range profit planning
uzun vadeli karşılıklar
long-term provisions Noun
uzun vadeli kira
long-term credit
uzun vadeli kira
long-term lease
uzun vadeli kiralama
long- term lease
uzun vadeli kiralama ile iktisap edilen değer
assets acquired on hire purchase
uzun vadeli kredi
long-sighted loan
uzun vadeli kredi
long-term (time) loan
uzun vadeli kredi
long-term borrowing
uzun vadeli kredi
long- term credit
uzun vadeli kredi
long credit
uzun vadeli kredi
long-term loan
uzun vadeli kredi
long-term lease
uzun vadeli kredi
long-term credit
Uzun Vadeli Kredilerin Taksitleri ve Tahakkuk Eden Faizleri
Current Maturities of Long-Term Credits and Accrued Interest Noun, Accounting
uzun vadeli kur
long exchange rate
uzun vadeli kur
settlement price
uzun vadeli masraf ortalaması
long- run average costs
uzun vadeli menfaat
long term-benefit
uzun vadeli menfaat
long-term benefit
uzun vadeli mevduat
long-term deposit
uzun vadeli net borç
net long-term debt
uzun vadeli ödeme
dilatory payment
uzun vadeli para
long-term money
uzun vadeli plan
long-range planning
uzun vadeli planlama
long range planning
uzun vadeli plasman
long-term holdings
uzun vadeli rant
long gilts
uzun vadeli rehin şartları
attendant terms Noun
uzun vadeli senet
long (dated) bill
uzun vadeli senet
long-dated paper
uzun vadeli senet
long- sighted draft
uzun vadeli senet
long draft
uzun vadeli senet
long- dated paper
uzun vadeli senet
long (- dated) bill
uzun vadeli senet
long term bond
uzun vadeli senet bileşimine değiştirme
switching
uzun vadeli senet döviz kuru
long rate
uzun vadeli senet veya poliçe
long bill
uzun vadeli senetler
long-dated securities Noun
uzun vadeli sermaye hareketleri
long-term capital movements Noun
uzun vadeli sermaye hareketleri
long term- movements of capital Noun
uzun vadeli sermaye hareketleri
long-term movements of capital Noun
uzun vadeli sermaye yatırımı
permanent investment
uzun vadeli taahhütler
long- term engagements Noun
uzun vadeli taahhütler
long-term commitments Noun
uzun vadeli tahmin
long-range forecasting
uzun vadeli tahmin
long range forecasting
uzun vadeli tahvil
treasury bond
uzun vadeli tahvilat
long term debentures
uzun vadeli tahviller
long-term bonds Noun
Uzun Vadeli Tahvillerin Taksitleri ve Tahakkuk Eden Faizleri
Current Maturities of Bonds and Accrued Interest Noun, Accounting
uzun vadeli tasarruflar
long-term savings Noun
uzun vadeli tasarrufler
long-term savings Noun
uzun vadeli tayin
long- term appointment
uzun vadeli trendler
longer-terms trend Noun
uzun vadeli trendler
longer-terms trends Noun
uzun vadeli ürün planlaması
product line strategy
uzun vadeli üzerinde döviz yazılı senet
long exchange
uzun vadeli vergi politikası
long-range tax strategy Noun
uzun vadeli yatırılan paralar
availability items Noun
uzun vadeli yatırılmış sermaye
long term funded capital
uzun vadeli yatırım
long-lived (- term ,-time) investment
uzun vadeli yatırım
long-lived (- term ,- time) investment
uzun vadeli yatırım
long- term investment
uzun vadeli yatırım politikasında değişiklik
policy switching
uzun vadeli yatırım programı
long- term investment programme
uzun vadeli yatırım sermayesi
permanent capital
uzun vadeli yükümlülük
long- term liability
Uzun Vadeli Yükümlülükler
Long-Term Liabilities Noun, Accounting
uzun vadeli zararları ileriye (ilerdeki kazançlara mahsup etmek üzere) nakl
(Br) to carry forward long-term losses
uzun vadeli zararları ileriye nakletmek
to carry forward long term losses Verb
(bilanço) uzun vadeli borçlar
fixed liabilities Noun
(bilanço) uzun vadeli borçlar
long-term debt
(bilanço) uzun vadeli borçlar
long-term liabilities Noun
(bilanço) uzun vadeli borçlar
(balance sheet) long-term liabilities Noun
(ilerideki kazançlara mahsup etmek üzere) uzun vadeli zararları ileriye nakletmek
to carry forward long-term losses Verb
arsa ve bina alımında uzun vadeli borç veren banka
mortgage bank
belli ürünler için uzun vadeli fiyat endeksi
statistical index
bir mali (vergi) yılda uzun vadeli olarak sağlanan gelir
bunched income
bir mali yılda uzun vadeli olarak sağlanan gelir
bunched income
bir vergi yılında uzun vadeli olarak sağlanan gelir
bunched income
bütçe yapımında uzun vadeli hedeflerin dikkate alınması
program me budgeting
kısa vadede finanse edilecek uzun vadeli kredi
roll-over credit
kısa vadede ödenen uzun vadeli kredi
roll over credit
kısa vadeli borç alarak uzun vadeli borç verme
borrowing short to lend long
kısa vadeli borç olarak uzun vadeli borç verme
borrowing short to lend long
kısa vadeli borçların uzun vadeli borçlara çevrilmesi
funding
kısa vadeli faiz oranlarının uzun vadeli olanların altında seyrettiği verim eğrisi
positively sloping yield curve Noun, Banking
krediyi uzun vadeli yayma
credit stretching
normalden uzun vadeli kredi
extended credit
on beş yıldan daha uzun vadeli tahvil
long bond
orta ve uzun vadeli tahviller satın alma
liquidity diversification
tahvilat vesair uzun vadeli borçlar
capitalization ratio
vadesi 10 yıla kadar uzanan uzun vadeli kredi
term loan
Diğer Uzun Vadeli Yükümlülükler
Other Long-Term Liabilities Noun, Accounting
uzun veya orta vadeli krediyle depo finansmanı
inventory loan
Turkish-English phrases from Zargan's own database