Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. İsim, Rekabet Hukuku sözlü savunma
  2. İsim, Hukuk duruşma
  3. İsim, Hukuk celse
  4. Hukuk mürafaa
  5. İsim işitim, işitme, işitme duygusu.
    The old man's hearing is poor. to have a good hearing.
    hard
    of hearing: ağır işiten.
    be quick (slow) of hearing: kulağı keskin ol(ma)mak.
  6. İsim duyma(k), işitme(k), dinleme(k), dinleyiş, duyuş, işitiş.
    hearing the good news made him happy:
    İyi haberler işitmek onu mutlu kıldı.
    At first hearing I didn't like the music: İlk dinleyişte müzikten hoşlanmadım.
  7. İsim sesini duyurma/dinlenilme/fikrini savunma/ifade etme şansı.
    to grant a hearing. Give us a hearing.

    gain/get a hearing: fikrini savunma/anlatma/açıklama şansı elde etmek.
  8. İsim, Hukuk duruşma, oturum, celse, yargılama.
    The Royal Commission has set a date for its next hearing.
    The
    judge gave both sides a hearing in court: Yargıç mahkemede her iki tarafı yargıladı.
    hearing of case: dava duruşması.
    to condemn someone without hearing: bir kimseyi yargılamadan mahkûm etmek.
    a fair hearing: âdilâne/tarafsız yargılama.
  9. İsim, Hukuk hazırlık soruşturması/tahkikatı, ilk tahkikat, istintak.
  10. İsim ses erimi, sesin işitilebileceği uzaklık.
    to be within hearing of the baby.
    to talk freely
    in the hearing of others: başkalarının işitebileceği şekilde serbestçe konuşmak.
    in my hearing: huzurumda, bana işittirecek tarzda.
    It was said in my hearing: Kulaklarımla işittim/duydum.
    out of/within hearing: işitilmeyecek/işitilecek uzaklıkta.
  11. İsim söylenti, şayia, dedikodu, haber.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

hearing of expert
bilirkişinin dinlenmesi İsim, Hukuk
hearing of witness
tanığın dinlenmesi İsim, Hukuk
(court) hearing
oturum
adjourn a hearing
bir duruşmayı ertelemek Fiil
adjourn the hearing
celseye son vermek Fiil
adjournment of a hearing
bir duruşmanın ertelemesi
adjournment of a hearing
bir duruşmanın ertelenmesi
appeal hearing
temyiz duruşması
application a hearing
bir duruşma günü saptamak Fiil
apply for deferment of a hearing
bir duruşmanın ertelenmesi için başvurmak Fiil
arbitration hearing
hakem heyeti
attend to a hearing
duruşmada bulunmak Fiil
be hard of hearing
sağır olmak Fiil
be hard of hearing
ağır işitmek Fiil
be refused a hearing
bir davaya bakmayı reddetmek Fiil
bring to hearing
duruşmaya başlamak Fiil
cancel a hearing
oturumu iptal etmek Fiil
cancel a hearing
celseyi iptal etmek Fiil
censure hearing
(US) kınamaya ilişkin duruşma
censure hearing
kınamaya ilişkin duruşma
close the hearing
davayı müzakereye kapatmak Fiil
closed hearing
kapalı duruşma
closed hearing
gizli duruşma İsim, Hukuk
closed-door hearing
kapalı duruşma
closed-door hearing
kapalı oturum
closed-door hearing
kapalı celse
conciliation hearing
uzlaşma vakasını dinleme günü
condemn someone without a hearing
birini dinlemeden mahkûm etmek Fiil
congressional hearing
(US) (Senato) Kongre'de kapalı oturum
court hearing
duruşma
Curcio hearing
yeterlilik duruşması, çıkar çatışması duruşması, vekilin çıkar çatışması içinde olup olmadığının araştırıldığı duruşma İsim, Hukuk
date of hearing
duruşma tarihi
date of hearing
istima tarihi
day of hearing
duruşma günü
denial of hearing
istimanın (hâkimin duruşmalarda tarafların ileri sürdükleri sözlü iddiaları , tanıkları , bilirkişileri dinlemesi) reddi
fair hearing
âdil yargılama Hukuk
final hearing
son duruşma
fix a d for the hearing
duruşma günü tespit etmek Fiil
fix a day for the hearing
duruşma günü tespit etmek Fiil
fix a hearing
duruşma gününü tespit etmek Fiil
fix a hearing
mahkemede bir duruşma günü tesbit etmek Fiil
fix a hearing
duruşma günü tespit etmek Fiil
full hearing
nizami duruşma
further hearing
yeniden yapılan duruşma
gain a hearing
(mahkeme) duruşmaya çıkmak Fiil
gain a hearing
huzura çıkmak Fiil
get a hearing
duruşmaya çıkmak Fiil
give a hearing
yargılamak Fiil
give a hearing
duruşma yapmak Fiil
give petitioners a hearing
dilekçe sahiplerini dinlemek Fiil
give someone a fair hearing
birini taraf tutmadan dinlemek Fiil
grant someone a hearing
birini dinlemeyi kabul etmek Fiil
hard of hearing
ağır işiten, kısmen sağır.
have a keen sense of hearing
çok iyi işitme duyusu olmak Fiil
hold a hearing
(US) (Senato) oturum yapmak Fiil
in sb's hearing
kendi varken
interlocutory hearing
ihtilafa son veren kararın verildiği son duruşmadan önceki duruşmalardan her biri
judicial hearing
mürafaa
make a rude remark about someone within his hearing
laf atmak Fiil
minutes of the hearing
duruşma tutanağı İsim, Hukuk
not hearing
işitmezlik
oral hearing
sözlü duruşma İsim, Hukuk
out of hearing
duyulmayacak mesafede
person detained for hearing
duruşma için tutuklu bulunan şahıs
person detained for hearing
(US) duruşma için tutuklu bulunan şahıs
place of hearing
duruşma yeri
post commitment hearing
(US) akıl hastanesine yerleştirdikten sonra duruşma
postpone a hearing
bir duruşmayı ertelemek Fiil
preliminary hearing
hazırlık tahkikatı
preliminary investigation hearing
ön inceleme duruşması İsim, Usul Hukuku
public hearing
aleni duruşma
public hearing
açık duruşma İsim, Hukuk
public hearing
duruşmaların aleniyeti İsim, Hukuk
record of hearing
duruşma tutanağı İsim, Hukuk
record of hearing
duruşma zaptı İsim, Hukuk
refuse someone a hearing
birini dinlemeyi reddetmek Fiil
resume the hearing
duruşmayı yeniden açmak Fiil
settle a day for a hearing
bir duruşma günü tespit etmek Fiil
supression hearing
hukuka aykırı delillerin dosyadan çıkarılmasına ilişkin duruşma İsim, Hukuk
suspend a hearing
bir duruşmaya ara vermek Fiil
to hold a hearing
oturum yapmak Fiil
transcript of hearing
duruşma tutanağı İsim, Hukuk
unfair hearing
taraf tutan duruşma
unfair hearing
adaletsiz duruşma
verdict hearing
karar duruşması İsim, Hukuk
hearing aid
işitme cihazı.
hearing date
duruşma günü
hearing date
duruşma tarihi Hukuk
hearing de novo
bir davaya yeniden bakma
hearing distance
kulak menzili
hearing in camera (chambers ,)
Br kapalı celse (oturum
hearing in court
duruşma
hearing in court
celse
hearing in public
açıkoturum (celse
hearing in public
açık oturum
hearing loss
işitme kaybı İsim, Tıp
hearing of (trial on) the main issue
davanın esası hakkında duruşma
hearing of a case
bir davaya bakma
hearing of an appeal
temyiz edilen bir davaya bakma
hearing of an application
bir şikâyeti dinleme
hearing of evidence
tanık dinleme
hearing of witness
tanık dinlenmesi İsim, Hukuk
hearing of witnesses
tanıkların dinlenmesi
hearing record
duruşma zaptı İsim, Hukuk
hearing room
duruşma salonu
a hearing in a lawsuit
duruşma Hukuk
assign a day for a hearing in court
mahkemede duruşma günü tespit etmek Fiil
assign a day for a hearing in court
mahkemede bir duruşma günü tespit etmek Fiil
assign a day for a hearing in court
duruşma günü saptamak Fiil
assign a day for a hearing in court
duruşma günü tespit etmek Fiil
begin with the hearing evidence
davaya ilkin tanık dinlemekle başlamak Fiil
come up for hearing next
gelecek hafta duruşmaya gelmek Fiil
come up for hearing next week
gelecek hafta duruşmaya gelecek olmak Fiil
conductive hearing loss
ileti tipi işitme kaybı İsim, Tıp
education of hearing impaired
işitme engelliler eğitimi İsim, Eğitim
fix a date for hearing in court
duruşma günü tespit etmek Fiil
fix a day for a hearing in court
duruşma günü tespit etmek Fiil
in the hearing of strangers
yabancıların huzurunda
sensorineural hearing loss
sensorinöral işitme kaybı İsim, Tıp
set down a case for hearing (trial)
duruşma günü tespit etmek Fiil
sit a hearing out
bir duruşmanın sonuna kadar oturmak Fiil
sudden hearing loss
ani işitme kaybı İsim, Tıp
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.