(a) iş başında, günlük işi-gücü ile meşgul. get back in harness: iş başına geri dönmek. She
was content to be back in harness after a good holiday. die in harness: ölünceye kadar mesleğinde çalışmak. (b) birlikte, bir arada, hep beraber, dayanışma halinde. run/work in double harness: ortağı (özellikle eşi) ile beraber çalışmak/yaşamak.