(a) girinti ve çıkıntılar, (yol) kıvrımlar, dönemeçler, köşe bucak.
The ins and outs of a road. (b) bütün ayrıntılar, incelikler, (bir şeyin) girdisi çıktısı.
The ins and outs of a business/of politics.
He knows all the ins and outs of his profession: Mesleğinin bütün inceliklerini bilir.