Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
tumble
Geniş Tasarım
İngilizce-Türkçe
Terimler/Kalıplar
Ingilizce-Türkçe Çeviri
devrilmek, yıkılmak.
düşmek, yuvarlanmak.
takla atmak.
(mevkiinden/iktidardan) düşmek, mevkiini kaybetmek.
yıkılmak, çökmek.
tumble over
: tökezlemek.
+14
acele ve dikkatsizce yürümek.
to tumble upstairs
: merdivenleri paldır küldür çıkmak.
karıştırmak, altüst etmek, örselemek.
(mevkiinden/iktidardan) düşürmek, devirmek, yuvarlamak, alaşağı etmek.
yıkmak, tahrip etmek, harabeye çevirmek.
cilâ makinesinde yuvarlayıp temizlemek.
düşme, düşüş, yuvarlanma.
takla, taklak.
tökezleme, kapaklanma.
borsa fiyatlarında düşüş, değer kaybı.
ilgi/sevgi gösterisi.
She wouldn't give me a tumble
: Bana ilgi göstermedi.
karışıklık, keşmekeş, dağınıklık.
all in a tumble
: karmakarışık, altüst.
Everything was in
DEVAMINI OKU
a tumble
: Herşey karmakarışıktı.
GİZLE
düzensiz/karmakarışık yığın.
fırsat, şans.
He wouldn't even give me a tumble
: Bana bir fırsat bile vermedi.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler
be all in a tumble
tamamıyla altüst durumda olmak
Fiil
give someone a tumble
birine gereken dikkati göstermek
Fiil
tumble about
öteye beriye yuvarlanmak.
tumble books about
etrafa yaymak
Fiil
tumble books about
kitapları karıştırmak
Fiil
tumble down
göçmek
Fiil
+14
tumble down
yıkılmak
Fiil
tumble down/over
yere düşmek, yıkılmak, çökmek, düşürmek, yuvarlamak.
Building is tumbling down.
tumble dryer
döner kazanlı çamaşır kurutucusu
tumble in
paldır küldür girmek, cumburlop düşmek, içine düşmek, yatağa girmek.
tumble in to bed
: kendini
DEVAMINI OKU
yatağa atıvermek.
toss and tumble in bed
: yatakta sağa sola dönüp durmak.
tumble into one's clothes
: acele giyinmek.
GİZLE
tumble into a war
bir savaşa sürüklenmek
Fiil
tumble into an old friend
eski bir dosta rastlamak
Fiil
tumble on(to) sth
.: bir şeye rastgelmek, tesadüfen bulmak.
tumble out of bed
yataktan fırlamak.
tumble over
yere düşmek, kapaklanmak.
He tumbled over and hit his head on the stone
: Yere düştü ve başını taşa çarptı.
tumble over one another
üşüşmek, birbirinin üstüne binmek.
People tumbled over each other to buy the papers
: Halk gazetelere
DEVAMINI OKU
üşüştü = gazeteler kapışıldı.
GİZLE
tumble to
anlamak, kavramak,
argo
çakmak.
tumble to pieces
parçalara ayrılmak
Fiil
tumble up
yataktan fırlamak,
den.
çabucak güverteye çıkmak.
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.
Bize Ulaşın
Geri-bildirimde bulunun
E-Posta
*
Mesaj
Gönder