1. (a) dışarı çıkmak.
    to come out of a room. (b) yayınlanmak, intişar etmek.
    When does John's
    new book come out? (c) meydana çıkmak, duyulmak, yayılmak.
    It came out that she'd been stealing from her friend. (d) gözükmek, görünmek, zuhur etmek, (çiçek) açmak.
    The stars came out as soon as it was dark. (e) (anlam/manâ) anlaşılmak, açık/vazıh olmak.
    The meaning of his speech didn't come out well. (f) fotoğrafta) çıkmak.
    Mary always comes out well in pictures. (g) (fotoğraf) develope edilmek.
    The pictures I took last week didn't come out yet. (h) (genç kız) ilk defa toplantılara gitmek, sosyeteye takdim edilmek.
    Jane is coming out next spring. (i) (işaret, leke, renk) çıkmak, kaybolmak.
    I've washed this shirt twice, but the ink still hasn't come out. (j) işi bırakmak, çalışmayı reddetmek.
    The workers in every factory are coming out in support of the dismissed men. (k) derece/mevki almak, … gelmek.
    I came out first in the examinations. (l) çıkmak.
    My answer to the question came out right: Soruya verdiğim yanıt doğru çıktı. (m) sonuçlanmak, sonuç vermek, sona ermek.
    The fight came out badly.
planlarını açıklamak Fiil
planlarını açıklamak Fiil
çevresiyle ilgilenmek, başkalarile dostluk kurmak, kabuğundan çıkmak.
karşı çıkmak, karşı gelmek, muhalefet etmek.
The American government came out against the new British plan.
karşı çıkmak Fiil
çıkmak Fiil
(hesap) baliğ olmak Fiil
tutmak Fiil
fazla kâr sağlayamamak Fiil
kaybeden taraf olmak Fiil
desteklemek, müzaheret etmek, lehinde olmak.
The Liberal Party came out for the new tax system.
(hastalık vb. sonucunda vücudunda leke, kızartı vb.) peyda olmak, zuhur etmek, çıkmak, görülmek.
Jo
has come out in spots so I'm keeping him off the school.
lehine karar vermek Fiil
kabul etmek Fiil
kurdeşen olmak Fiil
ürtiker olmak Fiil
(a) (utandırıcı bir durum) eninde sonunda /günün birinde ortaya çıkmak, herkesçe duyulmak, şayi olmak,
(b) sonu iyi gelmek, sonunda her şey düzelmek/temize çıkmak.
(gizli şeyler) açığa vurulmak Fiil
(bir yerden) dışarı çıkmak Fiil
(leke) çıkmak Fiil
komadan çıkmak Fiil, Tıp
bir işten alnı açık çıkmak Fiil
modası geçmek Fiil
modası geçmek Fiil
saklandığı yerden çıkmak Fiil
okulu bitirmek Fiil
birşeye sonuç teşkil etmek Fiil
birşeyden sonuç olarak çıkmak Fiil
birşeyi atlatmak Fiil
birşeyin sonucunda ortaya çıkmak Fiil
birşeyin sonucu olmak Fiil
birşeyden kurtulmak Fiil
birşeyden çıkmak Fiil
durumunu açıkça kabul etmek Fiil
kendini ortaya koymak Fiil
(borsa) teklif edilmek Fiil
kendine güven kazanmak Fiil
kendine güveni yerine gelmek Fiil
greve gitmek Fiil
sağ tarafından kalkmak Fiil
ters tarafından kalkmak Fiil
birinci olmak Fiil
bir teklifi kuvvetle desteklemek Fiil
teklifi kuvvetle desteklemek Fiil
(derslerde) birinci olmak Fiil
(a) söylemek, ağzından kaçırmak, birdenbire söze karışmak, pat diye söyleyivermek, itiraf etmek.
Bill
came out with a foolish remark which annoyed his old uncle. (b) yayınlamak, piyasaya çıkarmak, halkın yararlanmasına sunmak.
We're going to come out with a great dictionary next year.
birşey öne sürmek Fiil
birşey ortaya atmak Fiil
birşey söylemek Fiil
yanlış çıkmak Fiil, Matematik
boyası yıkanınca çıkar
Gerçek ortaya çıkacak.
birşeyi pat diye söylemek Fiil
birşeyi söyleyivermek Fiil
birşeyi pattadanak söylemek Fiil