planlarını açıklamak
Fiil
planlarını açıklamak
Fiil
çevresiyle ilgilenmek, başkalarile dostluk kurmak, kabuğundan çıkmak.
karşı çıkmak, karşı gelmek, muhalefet etmek.
The American government came out against the new British plan.
fazla kâr sağlayamamak
Fiil
kaybeden taraf olmak
Fiil
desteklemek, müzaheret etmek, lehinde olmak.
The Liberal Party came out for the new tax system.
(hastalık vb. sonucunda vücudunda leke, kızartı vb.) peyda olmak, zuhur etmek, çıkmak, görülmek.
Jo has come out in spots so I'm keeping him off the school.
(a) (utandırıcı bir durum) eninde sonunda /günün birinde ortaya çıkmak, herkesçe duyulmak, şayi olmak,
(b) sonu iyi gelmek, sonunda her şey düzelmek/temize çıkmak.
(gizli şeyler) açığa vurulmak
Fiil
(bir yerden) dışarı çıkmak
Fiil
bir işten alnı açık çıkmak
Fiil
saklandığı yerden çıkmak
Fiil
birşeye sonuç teşkil etmek
Fiil
birşeyden sonuç olarak çıkmak
Fiil
birşeyin sonucunda ortaya çıkmak
Fiil
birşeyin sonucu olmak
Fiil
durumunu açıkça kabul etmek
Fiil
kendini ortaya koymak
Fiil
(borsa) teklif edilmek
Fiil
kendine güven kazanmak
Fiil
kendine güveni yerine gelmek
Fiil
sağ tarafından kalkmak
Fiil
ters tarafından kalkmak
Fiil
bir teklifi kuvvetle desteklemek
Fiil
teklifi kuvvetle desteklemek
Fiil
(derslerde) birinci olmak
Fiil
(a) söylemek, ağzından kaçırmak, birdenbire söze karışmak, pat diye söyleyivermek, itiraf etmek.
Bill came out with a foolish remark which annoyed his old uncle. (b) yayınlamak, piyasaya çıkarmak, halkın yararlanmasına sunmak.
We're going to come out with a great dictionary next year.
yanlış çıkmak
Fiil, Matematik
birşeyi pat diye söylemek
Fiil
birşeyi söyleyivermek
Fiil
birşeyi pattadanak söylemek
Fiil