düşük kan basıncı
İsim, Tıp
alçak irtifa
Sıfat, Havacılık
göğüs dekolteli
Sıfat, Giyim ve Moda
dar gelirliler
İsim, Ekonomi
dar gelirliler
İsim, Ekonomi
alçaktan uçuş
İsim, Havacılık
küçük rütbeli
Sıfat, Askerlik
kiracılardan düşük kira almak
Fiil
kötü yönetim ile berbat etmek
Fiil
(borsada fiyatlar) düşük seviyesini sürdürmek
Fiil
tüm zamanların en düşük seviyesi
İsim
tarihin en düşük seviyesi
İsim
geçmişteki en düşük seviye
İsim
(a) hasta etmek, yatağa düşürmek, (b)
ABD- argo gizlenmek, (c) yere sermek, yer ile yeksan etmek,
yıkmak, hezimete uğratmak.
(a) öldürmek, (leşini) yere sermek, gebertmek.
to lay one's attackers. (b)
k.d. lie low.
(a) saklanmak, gizlenmek, (b) maksadını/niyetini saklamak/gizli tutmak.
(a) gizlenmek, saklanmak, gözden uzak durmak.
He had to lie low for a while. (b) niyetini/maksadını
gizlemek/saklamak/belli etmemek, susup beklemek.
(fiyatlar) düşük düzeyini sürdürmekte olmak
Fiil
hislerine kapılmamak
Fiil
düşük basınç mıntıkası
İsim
katılanların sayısının azlığı
yakın (mesafe) farı. high beam
İsim
(boksta) belden aşağıya vurulan yumruk.
İsim
kalleşlik, sinsice/kahpece hücum/davranış.
İsim
meddah, orta oyuncusu.
İsim
orta oyunu, meddahlık. high comedy
İsim
düşük yoğunluklu
Bilgi Teknolojileri
alt uç
Bilgi Teknolojileri
içtimai mevkii aşağı olma
hafif/yavaş patlayıcı madde.
İsim
alçak frekans: 30-300 KHz arasındaki herhangi bir frekans.
low-frequency: alçak frekanslı.
İsim
(sermaye) düşük maliyetle bulunan sermaye
yabancı sermayenin azaltılması
düşük fiyata yapılan kira sözleşmesi
düşük fiyatla yapılan kira sözleşmesi
alçak tavanlı karayolu veya demiryolu taşıtı
yere ya da deniz seviyesine yakın
görgüsüz kaba davranışlar
İsim
alçaklık düşünceleri olan
sipariş almaya uğraşmaktansa
dikkati çekmeyen, gözlerden uzak, göze/dikkate çarpmaz, göze batmaz, gözönünde/bâriz/âşikâr olmayan (tavır,
tutum davranış).
to keep a low profile: göze çarpmamaya çalışmak.
İsim
turist trafiğinin ve genellikle fiyatların en düşük olduğu dönem
fiyatların en düşük olduğu dönem
depo mevcudunun az olması
suların en alçak olduğu zaman.
İsim
bir şeyin en düşük/alçak olduğu nokta.
His spirits were at low tide .
İsim
nisbeten istikrarlı olan hisse senetlerini tanımlar
düşük ücretli araziler
İsim
görüş şartlarının kötü olması
alçalmış su, en düşük düzeyinde bulunan su (nehir vb.).
İsim
yetecek benzini kalmamış olmak
Fiil
alçakgönüllü davranmak
Fiil
öncelik sırasında aşağıda olmak
Fiil