bütün gücüyle, olanca kuvvetiyle, canını dişine takarak.
He worked with all his might and main.
Ana Arama Kurtarma Koordinasyon Merkezi
Özel Isim, Askerlik
baskın, ânî saldırı/hücum/taarruz.
İsim
ânî/beklenmedik gelişme.
İsim
başlıca, bellibaşlı, esas itibarıyla, aslında, esasen, çoğunlukla, ekseriya, çoğu, alelekser.
mal tedarik eden ana firma
ana muharebe tankı
İsim, Askerlik
mayistra prasyası.
İsim, Denizcilik
kazanç fırsatı, kişisel çıkar, şahsî menfaat.
have an eye on the main chance: (kişisel çıkarı için) fırsat gözlemek.
İsim
(patent kanunu) ana talep
ana renk
İsim, Tekstil Sanayii
asıl yemek (ordövr veya tatlı değil). entrée.
İsim
ana yelken.
İsim, Denizcilik
ana güverte, baş güverte.
İsim
belli başlı özellikler
İsim
yabancı politikanın ana-hatları
İsim
ana jet üs komutanlığı
İsim, Askerlik
anahat, ana demiryolu.
İsim
(a) ana-damar, uyuşturucu maddenin kolayca şırınga edileceği damar.
a shot of heroin in the main line. (b) anadamara yapılan eroin şırıngası.
İsim
(bilgisayarda) ana bellek.
İsim
ana müzakere konuları
İsim
şirket merkezi
İsim, İşletme
ana muhalefet partisi
İsim, Siyaset-Ulusl. İlişkiler
ana muhalefet partisi
İsim, Siyaset-Ulusl. İlişkiler
bir planın ana çizgileri
İsim
ana hizmet birimi
İsim, İşletme
ana sponsor
İsim, İşletme
bir işletmenin belkemiği
İsim
esas gövde/kol/mecra vb., örneğin: (a) (nehir) ana kol, (b) demiryolu) anahat, (c) (şehir) ana cadde.
İsim
ana bellek
Bilgi Teknolojileri
ana yolda araba sürmek
Fiil
davanın esası hakkında duruşma
davanın esası hakkında duruşma
içkiler dağıtmak, içmek, sarhoş olmak.