(a) dikkat/ihtimam/ilgi göstermek, mukayyet olmak.
care of youself. take good care of something: bir şeye büyük dikkat/ihtimam göstermek. (b) icabına/çaresine bakmak, gerekeni yapmak.
I'll take care of paying the bill. That matter will take care of itself: O iş kendi kendine düzelir (İşi oluruna/kendi haline bırak).
GİZLE